VARYASYON SPEKTRUMU
Klasisizm ile stil özgürlüğü arasında Tank Française’ın güncellenen tarafları.
Yüksek saatçiliğin geçmişi ve günümüz modernitesini ele aldığımızda aklımıza bir soru takılıyor; Henüz saatlerin bilek yerine ceplerde konumlandığı zamanlarda tasarlanan bir saat nasıl oldu da halen hayatımızın bir parçası olup aynı zamanda gelişti? Elbette cevabın içerisinde bir sürü parametre var ancak Cartier’nin farklılaşan ve evrensel boyutlara taşınan tasarım dili, Tank nezdinde odağımızı forma kaydırıyor.
On dokuzuncu yüzyıldan yirminci yüzyıla geçerken dünya tam anlamıyla değişmeye başladı. Kaldı ki bu noktada toplumsal değişimin en büyük nedenleri arasında savaşlar vardı. Modern çatışmaların hüküm sürdüğü periyotta zamanlama her zamankinden daha önemli bir mesele haline geldi. Hal böyle saat okumalarını kolaylaştıracak bir pratiğe ihtiyaç duyuldu ve saatler mevki değiştirerek ceplerden bileklere geçiş yapmaya başladı.
1904’teki Santos’un ardından Baignoire ve Tortue gibi tasarımlarıyla Cartier halihazırda bir etkiye sahipti ancak I. Dünya Savaşı’nın küresel çatışması Cartier’in saat özelindeki geleceğine derin ve direkt bir etki yaratacaktı. Tank tasarımı 1917’ye kadar uzanıyor olsa da 1919 yılına kadar ticari olarak satılmadı. Adından da anlaşılacağı gibi, Louis Cartier’in tasarımı, o zamanlar Fransız savaş alanlarına hakim olan özellikle de kompakt Fransız tankı Renault FT’den ilham aldı. Tank paletlerine dikkat çekici bir benzerlik taşıyan bu tasarım aynı zamanda yeni form, yeni bir çağ ve zamanlama etkileşiminin son versiyonuydu.
Elbette bu tasarım muharebe sınırları içerisinde kalmayacak zamanla bir sembole dönüşecekti. Duke Ellington’ın Tank à Guichets’si ile tasarım sofistike ortamlara giriş yaparken Clark Gable ve Gary Cooper ile de stil ve gusto sembolü haline geldi. Öte yandan 1962’den kalma bir Cartier Tank, Jacqueline Kennedy Onassis’in stilini tamamlayan temel tasarımlardan biriydi. Hatırlayacağınız üzere 2017 yılında Christie’s New York tarafından 379.500 dolar ile açık artırmaya çıkarılmıştı.
1970’li yıllarda yaşanan değişim kararlarında özellikle modada cinsiyet ifadesinin ortadan kaldırılmasına yönelik adımlar arşa çıktı. Yves Saint Laurent’nin Le Smoking’in yanı sıra Jimi Hendrix ve David Bowie’nin etkisiyle, “erkekler” ve “kadınlar” arasındaki çizginin flulaştığı bir dönemdi. 80’li yıllarda bu düşüncenin daha netleştiğini deneyimleyecektik. Zira Panthère de Cartier’yi Pierce Brosnan ve Keith Richards’ın bileğinde göreceğimiz zamanlardan henüz habersizdik.
Tabuları bir noktada kıran, farklı bakış açılarında statü sembolü haline gelen Cartier tasarımları bir kenara 2021’de Tank SolarBeat ile bu sefer kalibreye odaklandık. Yeni kalibre, tahmin edebileceğiniz gibi güneş enerjisiyle çalışıyor ancak, bu tür bir teknolojide tipik güneş pilleri yerine, Tank SolarBeat’in fotovoltaik hücreleri, kadran üzerindeki Romen rakamlarına dahil edilerek kadran formunu korunurken daha sürdürülebilir bir harekete izin verdi. Ancak güç rezervinin daha dikkat çekici olduğunu da dile getirebiliriz zira 16 yıl gibi bir süreden bahsediyoruz.
Cartier’nin en yeni adımı ise 1996 yılında Fransız bir ruhu temsil ettiğini savunan Tank Française yenilemesi. 20 yıla yakın bir süredir büyük değişimler göstermeyen Tank Française güncel versiyonu ile farklı referansları derliyor. Çeşitli kasa boyutlarının yanı sıra mücevher eklemeler ya da pırıltısız kadranlar seçenekler arasında. Genel hatları ile 1996-2023 arasında bir karşılaştırma yapacak olursak; kasa boyutlarının diğerlerine göre daha büyük olduğunu söyleyebiliriz. Ekstra saten fırçalanmış kasa ve kayış, kurma kolunun entegrasyonu, altın modellerindeki şampanya rengi ve çeliklerdeki gümüş kadranlar yeni Tank Française’ın notları arasında.