UNISEX KADRANLAR
Yüksek saatçilik sadece erkeklere ya da kadınlara ait modeller üretmenin çok ötesine geçti; artık unisex kavramını daha iyi kavrayabiliyoruz.
XY kromozomunun XX’in gardırobundan fütursuzca faydalandığı bir yerdeyiz. Bu ‘son dakika’ olmaktan uzak önermenin ardına bildiğiniz bir tanesini daha ekleyelim. Önünde ‘erkek arkadaşı’ sıfatı olan jeanler, gömlekler ve ceketler bir süredir stilettolardan daha çok satıyor. Kısacası dişi tüketim içgüdüsü uzun zamandır erkeklerin kendi halinde seyreden dünyasına el sallıyor. Uzun süreden kastımız tam olarak 19. yüzyılda Gabrielle Bonhheur Chanel’in pantolonları kadınlar için dikmeye başlamasına dayanıyor. Pantolonlar, ardından askeriye çantalarının yeniden tasarlanmasına kadar uzanıyor ve bir yüzyıl sonra arsızca tüm gardıroba yayılıyor. Günün başından sonuna değişen kadın trendleri belki de erkeklerin sakin, stabil, kendinden emin, nadiren değişen trendlerinde kendini güvende hissediyor. Tabii anahtar kelime değişim olmadığında işin içerisine ‘savoir faire’ giriyor. Koleksiyona eklenen her parça uzun yıllar sahibine eşlik ediyor. Bağlılık söz konusu olduğunda özel hayatlarında sakin bir limana konuşlanıp aynı rutini seve seve sahiplenen karakter, söz konusu alışveriş olduğunda 180 derecelik bir manevrayla macera peşinde koşuyor. Erkeklerin kuplarını kendilerine adapte eden trend-setter kadınlar kulübü lüks saat sektörünün erkek tarafının kendileri için neler vadettiğini uzun bir süre algılamakta zorluk çekiyor. Lüks saat evlerinin daha kalın bilekler için üretilen modelleri, 2000’lerin başında kadınların bileklerine konuşlanıyor. Etki beklenenden çok daha çarpıcı. Trend, koşuya başlamak için start çizgisine konuşlanıyor ve olan oldu: Erkek saatleri artık kadınların radarında. Peki halihazırda kendileri için geniş bir gamda üreten lüks saat sektörünün erkek tarafında kadınlar tam olarak ne arıyor? Farklı sosyal ve duygusal analizler için arkanıza yaslanabilirsiniz. Bileğine görece büyük gelen bir saat takmak, banka soymuş hissiyatını, kendine ait olmayan bir parçayı taşımanın ekstazını beraberinde getiriyor. (Fantezileriniz için sizi suçlayamayız.) Bir diğer durumda babadan yadigar bir parça sorunun cevabı olabiliyor ya da Hugh Grant ve Jemima Khan’ın durumunda, erkek arkadaş, Panerai’ın kapısından girip kendi bileğine tam oturan saati kız arkadaşı için hediye paketi yaptırıyor. Başka bir senaryoda kız arkadaşı hediye edilmesine gerek duymaksızın sevgilisinin çekmecesinden Rolex’ini kızlarla buluşmak için bileğine geçiriyor. Gerekçe, sevgilisine daha yakın hissetmek. Peki. Hediye edilen saat tarafında işler ne yazık ki beklenildiği gibi gitmiyor, saat durduğunda Jemima, Hugh’ü terk ediyor. (Kıssadan hisse sevgiliye otomatik saat hediye ediniz.) Madalyonun diğer tarafında minimalist kadınlar duruyor. Yüksek saatçiliğin kadınlar için tasarlayan tarafı nedense kadınların pırlantasız yapamayacağına inanıyor. Ve kadın saatleri günün sonunda gereksiz ama göz kamaştırıcı detaylarla dolup taşıyor. Sadece zamanı öğrenmek istediğinizde muazzam birçok detay bileğinizden gözünüzü alıyor, zamanı okumak için gözlerinizi kısmanız belki yardımcı olabilir. Eh haliyle, paragrafın başında arzı endam eden sorunun cevabını minimalist akımına dahil olan kadınlar erkeklerin sade modellerinde buluyor. Bu noktada anahtar kelime ya klasik modeller ya da vintage görünümlü yeni tasarımlar. Milenyumun başında varlığını ilan eden trend, 17 yıl sonra hala tahtında duruyor. Neyse ki günün koşullarında söz konusu sartorial edep olduğunda lüks sektörü eskisi kadar faşist davranmıyor. Bilakis, tüm lüks dünyası görece androjen bir tarafa doğru ilerliyor. Gucci, Parks- Liberi e Uguali’ye dahil oluyor ve Cinsiyetlerin eşitliği için bayrağı lüks dünyasına taşıyor. Haliyle tasarımlar da daha nötr bir atmosferde tasarlanıyor. Geçen yıl Baselworld’de Hermès standı da her zamanki gibi farklı bir deneyim için katılımcılarını bekliyordu. Art deco göndermeli Slim d’Hermès minimalist ve maskülen kadının yeni favorisi… Bu noktada, Paris’in görsel kültürünün güncel gurusu grafik tasarımcı Philip Apeloig’in saatin cinsiyetsizliğine yaptığı katkıyı göz ardı etmek zor. Saat için yeni bir sayılar serisi tasarlayan Apeloig, böylece saat dünyasının kısıtlı sayısal seçeneklerine -rahatsız olursanız burayı hızlıca okuyabilirsiniz- orta parmak gösteriyor. Grafik özelliklerinin yanında adının da altını çizdiği üzere, inceliği de Slim d’Hermès’in unisex tarafına katkıda bulunuyor. Hermès’in saat ustalarının 4 sene boyunca üzerinde çalıştığı incelik sonunda H1950 kalibre ile mümkün oluyor. Büyüklük konusunda ise seçenekleriniz, 39.5 mm, 32 mm ve 25 mm. Daha önce de Hermès çatısı altında çalışan Apeloig’in ilk saat denemesi erkek saatleri takan kadınların istisnasız favori listesine konuşlanıyor. Fransız lüks modaevinin yüksek saatçilikte yeni olduğu gerekçesiyle konuya daha klasikçi yaklaştığınızda prömiyerini 1932’de yapan Patek Philippe Calavatra 36 mm, Slim d’ Hermès estetiğinin büyük büyük dedesi olmasıyla tercih sebebiniz olabilir. Zira Apeloig’le günün Fransız tasarım algısını temsil eden Slim d’ Hermès gibi Calavatra, 1932’nin ana akımı Alman Bauhaus’u tasarımının merkezine alıyor. İlk modelinden beri 37 farklı edisyon çıkaran Patek Philippe, klasik modeli üzerindeki değişimleri minimumda tutuyor. Eğer tercihinizi vintage bir modelden yana kullanmazsanız yeni Calavtra, size zamanı altın bir kasadan roman rakamlarıyla gösteriyor olacak. Unisex saatlerin minimalist tarafındayken, A. Lange & Söhne’den dem vurmamak abeste iştigal edeceğinden ve seçmeniz bir hayli zor olacağından biz seçimi zatınız için yapıyoruz, ve kartları yine klasiklerden taraf açıyoruz; 1815. SIHH’in 2014 koridorlarında modelin yeni tasarımını sunan lüks saat evi, kasasını biraz daha kalınlaştırıyor. Adını Alman saat evinin kurucusu Ferdinand A. Lange’nin doğum tarihinden alan model yüksek saatçiliğin minimal erkek modelleri tarafında kadınların bileklerine en yakın duran tasarımlardan biri olarak listede yerini alıyor. Ludwig Mies van der Rohe’un alameti farikası söyleminden uzaklaşıp ‘less is more’u çekmecenin arka taraflarınıza ittiğinizde karşınızda çıkacak ilk isim coğrafya fark etmeksizin Rolex. Yüksek saatçiliğin en çok kullanılan isimi, geçtiğimiz zamanlarda kısa bir tükenmişlik sendromu yaşasa da klasik severlerin nezdinde değer kaybetmiyor. Ve erkek saati seven kadınların minimal olmayan tarafında Day Date bileklerde en çok göz çarpan model olarak listeye adını yazdırıyor. Eh ne de olsa 1956’nın hem yüksek saatçiliğini hem de ileri tasarımını temsil eden bir modelden bahsediyoruz. Haftanın hangi gününde olduğunuzu ve zamanı aynı kadrandan paylaşabilen ilk saat tasarımı olan Day Date’in milenyum edisyonunda seçenekleriniz 18 karat altın ya da platinyum kasa. Kayış sorunsalında biraz daha durup düşünmeniz gerekebilir. Eğer metal kayışlara daha yakında duruyorsanız, yine Rolex safında odağınızı Yacht Master’a çevirebilirsiniz. Terchiniz 37 mm olsun. Modelin varlık sebebi denizin zorlu koşullarında var olmak ve ardından yat kulübünde alacağınız bir drink sırasında da cool görünmek olduğundan tasarımı her daim kolunuzda kalabilecek modeller arasında sayabilirsiniz. Minimalizim ve büyük erkek saatleri arasında safını seçmekte zorlananlar tarafındaysanız, seçmek zorunda değilsiniz. Seçimlerinizi hayatınızın diğer taraflarına bırakıp odağınızı IWC Pilot’s Watch Automatic 36’ya çevirebilirsiniz. Koyu kahverengi timsah derisi kayış feminen tarafınıza göz kırpacak tek özellik olabilir. Zaten ana fikrimiz de tam olarak bu. 42 saatlik güç rezerviyle kolunuzu kaldırmak istemeyeceğiniz günleriniz kadar jean beyaz gömlek kombinasyonlarınız (yazı dahilinde özenin gömlek ve jean’ini erkek arkadaşının gardırobundan ödünç alması zaruri) için de biçilmiş kaftan olan model, minimal ve maksimal zevklerin tam orta yerinde duruyor. Günün sonunda sebep nostaljik, romantik ya da sadece trendlere ayak uydurmak namına da olsa, unisex saatler ve bileklerinde erkek saatlerini tercih eden kadınlar yüksek saatçiliğin en seksi akımı dahilinde zamanı okuyor.
Açılış görseli: IWC’nin Portofino koleksiyonu için Peter Lindbergh’in gerçekleştirdiği fotoğraf çekiminden; Cate Blanchett, Emily Blunt, Zhou Xun, Ewan McGregor ve Christoph Waltz.
Patek Philippe- Calatrava 5116R-001
Kasa çapı: 36 mm
Materyal: Pembe altın
Mekanizma: Elle kurmalı kalibre 215 PS
Güç rezervi: 44 saat
IWC Pilot’s Watch Automatic 36
Kasa çapı: 36 mm
Materyal: Paslanmaz çelik
Mekanizma: Otomatik kurmalı kalibre 35111
Güç rezervi: 42 saat
A. Lange&Söhne 1815
Kasa çapı: 38.5 mm
Materyal: Sarı altın
Mekanizma: Elle kurmalı manüfaktür kalibre L051.1
Güç rezervi: 55 saat
Hermes Slim d’Hermes 39,5 mm
Kasa çapı: 39.5 mm
Materyal: Paslanmaz çelik
Mekanizma: Otomatik kurmalı manüfaktür kalibre 1142
Güç rezervi: 42 saat
Rolex Day-Date 36
Kasa çapı: 36 mm
Materyal: Everose pembe altın
Mekanizma: Otomatik kurmalı manüfaktür kalibre L688
Güç rezervi: 48 saat