SEMPEROPER’İ SAATÇİLİK PERSPEKTİFİNDEN KEŞFETMEK

  • 17 SHARES

1841 yılından bu yana Dresden’in Rönesans mimarisine ait, parmakla gösterilebilecek yapısı Semperoper’in, mimari ve müzikle eş zamanlı olarak yüksek saatçiliğe de katkıda bulunduğunu hatırlatmakta fayda var.

Anlatacağımız hikaye, 19. yüzyılın ortalarında Saksonya’nın başkenti Dresden’de, spesifik olmak gerekirse Elbe Nehri kıyısında başlıyor… Opera aşığı Saksonya Kralı II.
Frederick Augustus, o dönem henüz genç bir mimar olan Gottfried Semper’i şehrin tam kalbinde yeni bir opera binası yapması için görevlendiriyor. Sadece politik yönüyle değil; sanatsal açıdan da devrimci ruha sahip olan Semper, yapımına 1838’de başladığı Dresden Devlet Operası’nı (Semperoper) üç yıl sonunda geç dönem Klasisizmi ve Rönesans unsurlarıyla tamamlıyor.

Açılışın gerçekleştiği 13 Nisan 1841’de opera binasının kapılarıyla birlikte yüksek saatçilikte de yeni bir sayfa açılmakta. Buna ön ayak olansa Kral Augustus’un opera ritüellerinde fark ettiği ve o ‘kutsal’ sürece dakikalar kala konsantrasyonunu dağıttığını düşündüğü sesler. Bir başka deyişle opera salonunda yerlerini alan izleyicilerin, konsere tam olarak kaç dakika kaldığını öğrenmek için aralıklarla ya cep saatlerini açıp kapaması ya da birbirine saati sorması. Haliyle Saksonya kralının aklına şöyle bir fikir geliyor: Opera salonundaki cep saatlerinin tıkırtısını ve izleyicilerin homurtularını, tek bir saat ile ortadan kaldırmak. Böylece Kral Augustus, Semperoper’in açılış gününe yetiştirilmesi üzere güvendiği bir isme, saray saat ustası Johann Christian Friedrich Gutkaes’e başvuruyor.

Gutkaes’e bu prestijli ve zorlu görevde, saat yapımında uzmanlaşmak üzere gittiği Paris, Britanya ve İsviçre’den yeni dönen eski öğrencisi Ferdinand Adolph Lange eşlik ediyor. Bu arada bahsi geçen saatin, Semper’in mimari planına göre sahnenin tam ortasında iki metre yükseklikte ve dört metre genişlikteki bir kemerin içine yerleştirilmesi ve salonun en arka sırasından bile rahatça görünmesi gerekmekte…

Sonunda Semper ile Gutkaes, kral tarafından aynı yıl aldıkları farklı siparişleri, aynı gün müthiş bir görsel harmoniyle teslim ediyor. Goethe’nin Torquato Tasso oyunu ile Carl Maria von Weber’in Jubel-Ouvertüre operasına dakikalar kala, kralın en başından beri arzuladığı o mutlak sessizlik içinde, herkes Gutkaes & Lange’nin yapımını tamamladıkları ve yüksek saatçilik literatürüne five minute clock (beş dakikalık zaman dilimlerini gösteren saat) olarak geçecek mekanizmaya gözlerini dikmiş bekliyor: Sol tarafta Romen rakamlarıyla saat, sağ tarafta bulunan pencerede Arabik rakamlarla dakika ibareleri. Dakikalar da beş dakika arayla; 00, 05, 10, 15 şeklinde devam ederek ilerliyor.

Performans sona eriyor ve artık salon, fuaye, sahnenin mimari biçimlendirmeleri, ses tasarımında kullanılan doğru parametrelerle hem akustik hem de görsel açıdan doruk noktasına ulaşılıyor. İzleyici ve elbette kral, o günden itibaren sahnelenen her performansla Dresden Opera Binası’nı coşkuyla kucaklıyor. Ta ki bina 1869’da çıkan yangında çok büyük bir zarar görene dek. Çıkan yangından sonra Dresdenliler, opera binasının yeniden yapılması için yüksek seste konuşarak yetkililere ulaşıyorlar ve 1878 yılında bina yeniden açılıyor, lakin bu sefer yangının ikamesi olarak İkinci Dünya Savaşı patlak veriyor ve Semperoper de bombandırman altında kalan yapılardan birisi olarak, büyük zarar görüyor. Savaş sonrasında Dresdenliler binanın tekrar yapılması için imza topluyor lakin bu sefer 1977’de dış cephesi tamamlanan binanın içerisi hala kullanılamaz halde. Ancak takvimler 1985’i gösterdiğinde Semperoper yeniden kapılarını aralıyor ve yeni bir Rönesans’ını yaşıyor. Lange ve Gutkaes’in 5’er dakikalık geçişlerle opera binasına farklı bir karakter katan saati, 1994 yılına geldiğimizde A. Lange & Söhne’nin içerisinde Lange 1’in de yer aldığı saat modelleriyle, marka 1841’deki üretime saygı duruşunda bulunuyor. Beş dakikalık saat üzerinde yer alan devasa göstergeler, ölçeklendirilerek kol saatine uyarlanıyor. Bu tasarım sadece Lange 1’e ve diğer modellere tesir etmekle sınırlı kalmıyor, aynı zamanda maison’un bir diğer alametifarikası Zeitwerk’e de estetik bir bakış açısı katıyor