14. SAYI ÇIKTI

  • 346 SHARES

QP Türkiye’nin yeni sayısı özel kronograf çekimi, Namibya seyahati ve yenilenen Autavia’nın incelemesiyle birlikte bayilerde ve seçkin kitabevlerinde.

Normalde her yaz uzun tatiller yapmayı destekleyen biriyim; “insanın zihnini rahatlatıyor” gibi cümleler kurmadan yalnızca denizi çok sevdiğimi söyleyeyim. Ama 14. sayımızı farklılaştırabilmek adına açıkçası alışkanlığa çevirdiğim bu düşünceden feragat ettim. Ya da doğrudan konuya gireyim: Bu sayı çok çalıştık. Yaz sayısını, bir önceki sayıya göre 8 sayfa fazla hazırlayarak, dergicilik geleneğinin dışına bile çıktık. “Namibya’ya sen gitmedin mi?” diye soracak olursanız da; “neyse ki sevdiğim işi yapmayı seçtim!”
Peki, gelelim yeniliklere. Bir süredir ‘Zoom’ çekimi yapmamıştık, bu sayı özenle bu çekim için biriktirdiğimiz cetvellerle kronografları fotoğrafladık. Nejat Türkmen’le fotoğraf üzerine konuştuk. Erwin Wurm’le heykellerini irdeledik. (Bu arada bir daha Venedik Bienali’ne katılmayacağını söylüyor, röportajı mutlaka okuyun.) Sohbetler yetmedi; bir de Vallée de Joux’ya gidip Stephane Belmont’dan Jaeger-LeCoultre’un pazarlama anlayışını öğrendik. Bu zamana kadar yaptığım en samimi röportajlardan biri olduğunu da belirteyim. Kısacası bu sayı kreatif direktörümüz Müjde’nin de dediği gibi, diyalog üzerine yoğunlaştık. Zira önümüzde İstanbul Bienali var; “Kim, nasıl bir komşu?”diye düşünüp duruyoruz… Bir sonraki sayıda analizlerimizi elbette paylaşacağız. 
O zamana kadar, size iyi tatiller!