NAİF SANAT
Outsider Art’ın Chicago’dan yetişen dahi delisi Henry Darger’ı İdil Deniz Türkmen kaleme aldı.
Yazı İdil Deniz Türkmen
Zor şey çocuk olmak. Beden gelişir, ruh ona adapte olmaya çalışır; kemikler büyürken fiziksel acı hissedersiniz, ergenlikle birlikte kalp acıları da eklenir. Fiziksel ve ruhsal açıdan gayet meşakkatli olan bu süreç içerisine kimlik problemleri de eklenirse, durum bazen işin içinden çıkılamaz bir hal alır. Belleğin gelişiminin de en hızlı ve kalıcı dönemidir. Aklınıza yer etmiş bazı imgeler bazen hayatınız boyunca peşinizi bırakmaz. İzlediğiniz filmden bir sahne, gördüğünüz bir sergiden tek bir imge bağlamından kopup yetişkin dünyanıza huzursuzca sızarak, algılarınızın şekillenmesinde baş rol oynar. Kendimize biçtiğimiz bu kimlik bazı durumlarda toplumdan dışlanmanıza, içe dönük bir yaşam sürdürmenize sebep olabilir.
Bahsedeceğimiz kişi ise sanat dünyasının en ayrıksı, en içe kapanık aynı zamanda da en yaratıcı figürlerinden biri. Ölümünden yıllar sonra sanat dünyasında kendine yer edinmiş, o zamana kadar hayatını hademelik yaparak idame ettiren ve tek kişilik odasında 15 bin 145 sayfalık, dünyanın en uzun kitaplarından biri olan In Realms of the Unreal’ı yazmış ve resimlemiş olan Henry Darger konumuz.
Çevresinden izole bir yaşantı sürdüren Darger, günümüzde Outsider Art dediğimizde aklımıza ilk gelen isimlerden. Gerçekte ‘kibirli’ olarak algılanabilecek bu terim Türkçeye ‘naif sanat’ olarak geçse de, Türkçe karşılığı bu tanımı tam olarak yansıtmıyor. Sanat kültürü, endüstrisi ve kurumlarının dışında kalan, çoğunlukla sanatçının resmi bir eğitime dayanmadan kendi kendine öğrenerek yarattığı çalışmalar olarak tanımlanabilecek olan Outsider Art, son zamanlarda sergilerde, müzayede evlerinde sıklıkla karşımıza çıkıyor. Hatta, 1993 yılından bu yana New York ve Paris’te iki yılda bir gerçekleşen bir fuara da sahip. Aslında bu terim kendini göstermek istemeyen sanatçılar olarak da okunabilir. Bu akımın en etkileyici isimlerinden biri Darger. Ölmeden hemen önce ev sahibinden odasındaki bütün yazı ve çizimleri atmasını istese de bu vasiyetine pek de uyulmamış görünüyor ki günümüzde resimleri Sotheby’s ve Christie’s gibi müzayede evlerinde 300 bin dolara kadar alıcı bulabiliyor.
Yazının devamını QP Women No:3’de 16. sayfadan itibaren okuyabilirsiniz.