KISALTMA PROBLEMATİĞİ

Çocukluk hatıralarında basit bir detay olarak hatırlayacağınız işlemenin zaman içerisindeki evrimi, aslında başlı başına bir sektöre işaret ediyor.

Naif bir güdülenmeyle başlayan ve akabinde kişinin kendini markalaştırması haline evrilen bir süreçten bahsedeceğiz. Çocukken ailenizin okul çantanıza, gömleğinize hatta bilekliğinize isminizin baş harflerini ya da direkt olarak tam adınızı yazdığı/yazdırdığı günleri hatırladığınızı varsayıyoruz… Kıyafetlerinizin cep kısmına, manşetine, uç kısmına ya da etiketine işlenen baş harfler, hem okul ortamında başka çocuklarla malzemelerinizin karışmaması için yapılıyordu, hem de kabul edelim, bu oldukça sempatik bir hareketti ve göze güzel görünüyordu.

Aslına bakarsanız kişinin baş harflerini birer sembol haline getirme fikri, hatırladığınız kadarıyla çocukluk anılarınızla sınırlandırılabilecek bir ritüel değil, zira monogram kavramı M.Ö. 350’lere, antik Yunan kültürüne uzanıyor. Önceleri farklı Yunan şehirlerinde dolaşan metal paraların üzerinde görülen şehir baş harfleri, daha sonraları zanaatkarların elinden çıkan eserlerde, bu eserin aidiyetini sembolize edecek bir imza niteliğinde kullanılmaya başlanıyor.

O günden bugüne tahmin edeceğiniz üzere, zaman içerisinde bu rutin basit bir çocukluk hatırası olmaktan çıktı. Monogram kavramı bir trend haline geldi -tam da bu noktada Louis Vuitton’un monogram kültürünü moda sektörüne entegre edişini bir kez daha yad ediyoruz. Ve çocukken cep üstüne işlenen baş harfler, özne yetişkinler olduğunda kişinin kendini bir marka gibi addetmesi olarak algılanmaya başlandı.

Bu trend yetişkinler arasında baş göstermeye başladığı noktada WGSN durumu, ilk olarak nostalji duygusunun tavan yapmasına bağlıyor. Malum, geçmişe duyduğumuz özlem had safhada. Ancak biraz daha derine inmekte fayda var. İkinci sebep durumu özetler cinsten: Bundan yaklaşık 15-20 yıl önce, insanlar kamuoyunda bilinirlik sahibi olmak için can atmıyordu. Ancak sosyal medyanın önüne geçilemez yükselişi, bu platforma dahil olan herkesi kendini bir marka haline getirmeye itti. İsminin baş harflerinin işlenmiş olduğu bir gömleği giyen ve bu sırada kol düğmesini takmaya çalışan bir kimsenin, bu detayı sosyal medya hesabında takipçileriyle paylaşması, kişinin kendini daha özel hissetmesine sebep oldu. Manşete işlenen bu baş harfler, sonrasında cüzdana, gömleğin cebine, beyaz tişörtlere ve çoraplara kadar uzandı. Bahsettiğimiz bu hipotetik insan, kendini bir marka haline çevirdi. Üstelik markanın logosu, kimliği bu baş harfler etrafında şekillendi. Yani anlayacağınız, bu işlemeler bir pazarlama stratejisi olarak moda dünyasındaki yerini aldı. Tıpkı diğer pek çok trendin evrildiği gibi…

Yazının devamını QP Women No:3’de 26. sayfadan itibaren okuyabilirsiniz.