ÇILGIN BİLİM İNSANLARI
Meraklanmayın, bilim dünyası dahi birinin beklenmedik bir icadıyla yüzleşmedi, ancak Mercedes-Benz mühendisleri beklenmedik bir şey yaptı.
Mercedes-Benz’in G serisinin savaş geçmişi ve erkeksi duruşuyla feminen dünyada dahi ne kadar popüler olduğunu biliyorsunuz. Bunun yanında arazi aracının G 4×42 türevinin ne kadar agresif bir doğa aracı olduğunun da farkındasınız. Ancak söz konusu E serisi olunca parametreler biraz daha zarifleşiyor, dolayısıyla kendisinden arazi şartlarında pek bir şey beklemiyorsunuz. Fakat işler değişti; Jürgen Eberle Mercedes fabrikasının değerli mühendislerinden biri ve kendisi zarafet sıfatının sınırlarını aşmak da bir beis görmüyor. E serisinin station wagon türevi dört çeker sistemle sunuluyordu, ancak bu otomobilin yol tutuşunu artırmaya yönelik bir hamleydi ve doğal olarak hız ve sürüş güvenliği öncelikleri göz önüne alınarak tasarlanmıştı. Eberle sanırız fazla mesai yaptığı bir günün akşamında ofisinde otururken bu otomobilin karakterini biraz değiştirmek istedi ya da yoğun tempodan kaçmak için off-road hayalleri kuruyordu. Böylelikle station wagon E serisi üzerinde biraz oynarsak neler yapabiliriz diye düşünmeye başladı ve ortaya Mercedes-Benz E Class All-Terrain 4×42 çıktı. Süspansiyon ve ana aks üzerinde yapılan küçük değişiklikler hali hazırda dört tekerlekten çekiş sistemi olan otomobili konforlu bir arazi aracı pozisyonuna soktu. Kendisi tıpkı G 4×42 kadar sıra dışı ve ürkütücü bir görüntüye sahip, buna ek olarak biraz da tuhaf. Sonuçta sedan bir otomobilin 285/50/R20 lastiklere sahip olması beklenmedik bir şey. Kendisini melez olarak sınıflandırabiliriz, laboratuvarda ters giden bir deneyin sonucunda ortaya çıkmış bir mutant gibi, neyse ki Mercedes-Benz normlarında bir aksilik yaşanmamış. Bu sebeple Mercedes-Benz E Class All-Terrain 4×42 adını otomotiv tarihine güzel bir anı olacak şekilde yansıtıyor ve türünün tek örneği olmayı başarıyor.