VE FORM İŞLEVİ TAKİP EDER

  • 56 SHARES

Chopard’ın Alpine Eagle lüks saat koleksiyonu, çağdaş̧, rafine ve iddialı. Lüks bir titanyum saatin konforunu ve zarif bir kronometrenin gücünü sunan yüksek frekanslı modelde bir araya gelen; sofistikasyonun, hassasiyetin ve stilin kesişim noktasına iniyoruz.

Fotoğraf FIRAT ARSLAN
Set design ve prop styling
KRISTIN FINDIKOĞLU

2019 yılında Chopard Alpine Eagle adındaki yeni saat modelini tanıttığında, kimse bu kadar etkileneceğini tahmin etmiyordu. Modelin bir arzu nesnesi haline dönüşmesi çok hızlı bir şekilde gerçekleşti, büyümesi tahminedilemez bir hızdaydı ve çok kısa süre içinde İsveç lüks saat dünyasındaki en çetin modellerle yarışabilecek noktaya geldi. ‘Alp kartalı’ giderek daha da yükseklere uçuyordu. Peki bu sembolik parça nasıl bu kadar etkili ve hızlı bir şekilde kült bir klasik haline geldi ve devam eden başarısının arkasında ne yatıyor?

Lüks saatlerin zengin dünyasında Chopard, hassasiyet alanında bir usta olarak kabul edilirken, aynı zamanda rekabet edilmesi zor bir düzeyde de bir sofistikasyon sunuyor. Bu, yalnızca teknik anlamda bir sofistikasyon değil; birçok sanatsal ve kültürel kişilik, markanın DNA’sını ustalıkla taşıyarak, bu sofistike aurayı koruyor. Son derece ileri görüşlü olduğunu söyleyebileceğimiz Louis-Ulysse Chopard’ın ilk temelleri attığı 1860 yılına dayanan mirasıyla Chopard, seçkin mücevherlerin yanı sıra yüksek saatçiliğin de mükemmel bir örneği haline geldi. Eğlenceli Happy Diamonds modelinden, gelişmiş L.U.C modellerine kadar, yenilikçi tasarımları ve tasarım hassasiyetleriyle öne çıkan markanın saatleri, onu gerçek lüks yapan işlevselliğini güçlendirdi. Chopard aynı zamanda, ‘Sürdürülebilir Lükse Yolculuk’ girişimi aracılığıyla sürdürülebilirliğe yönelik nadiren görülen bir bağlılık düzeyini benimseyerek, geleneksel lüksün de ötesine geçti. Sürdürülebilir lüks yolculuğu 2013 yılında kararlı bir şekilde başladı ve marka, 2018 yılında etik altını benimseyerek sektörde yeni bir çığır açtı, çevre yönetimine olan sarsılmaz bağlılığının kanıtladı. Chopard sadece lüksün tedarikçisi değil aynı zamanda mirasın, yenilikçiliğin ve sürdürülebilir bir geleceğin koruyucusu olduğunu kanıtlamaya devam ediyor.

Sürdürülebilirlik konusunun üzerinde biraz daha durduğumuzda, Apline Eagle’a yeniden dönüyoruz: Chopard Eş Başkanı Karl-Friedrich Scheufele’nin ailesinin doğaya olan sevgisinin vücut bulmuş hali o. Örneğin saatin ‘pitch black’ kadranı, yaban hayatın hâkim olduğu dağ gecelerinin yoğun siyahına bir referans olarak düşünülüyor. Alpine Eagle’ın doğayla olan derin bağlantısı yalnızca estetik anlamda değil; Chopard’ın Alpine Eagle Vakfı, adını aldığı ismin onuruna 2019 yılında Karl-Friedrich Scheufele tarafından birçok uzman ve Alp tutkunu ile işbirliği içinde ‘yaban hayatından faunasına ve buzullarına kadar Alpleri her yönüyle korumak’ amacıyla kuruluyor.

Her saat tutkununun bildiği gibi, 70’lerde üretilen ve bir gün dünyayı kasıp kavuracak olan çelik spor saatlerin bugün sahip oldukları saygıyı kazanmaları yılları ve ciddi itirazları aldı önüne. Neyse ki, Chopard’ın çelik spor saatler dünyasına kendi zamanında geçişinin yolunu açtılar ve bu da 70’lerin sonunda St. Moritz’e denk geldi. Audemars Piguet ve

Patek Philippe, tasarımları için Gerald Genta’ya yönelirken, Chopard şirket içi bir girişimde bulundu ve Karl- Friedrich Scheufele’nin kendisi St Moritz’i tasarladı. Şu anda Chopard’ın Eş Başkanı olan bu adam, saatin tasarlandığı dönemde henüz 22 yaşında yeni bir isimdi. Ailesi şirketi 1960’larda satın almıştı. Kız kardeşiyle birlikte birkaç yıl sonra, 1985’te başkan yardımcısı olacaktı. Şirketin ilk çelik spor saati için hedefi, Bauhaus’un ‘form işlevi takip eder’ ilkesini izliyordu. 1980’de Baselworld’de piyasaya sürülmesinin ardından saat, 1.000 gibi olağanüstü bir sipariş aldı. Daha sonraki bir aşamada üretimi durdurulmuş olsa da, faaliyet gösterdiği dönemde St. Moritz, Scheufele’nin oğlu Karl-Fritz tarafından yeniden canlandırılan günümüz koleksiyonunun başarısında, önemli hale gelecek bir tasarım ortaya koydu. Yeni tasarım, orijinal saatin en iyi unsurlarını aldı ve bu özellikleri Chopard üretimine özgü güçlü bir tasarım taslağı ve anlatıya sahip, tutarlı bir saate dönüştürdü. Aile, yılda 5.000 parçalık bir yıllık üretimle başlamaya karar verdi. Alpine Eagle tanıtıldığında, komik bir şekilde, Karl-Fritz 22 yaşındaydı, yani St. Moritz ilk kez ortaya çıktığında babasının yaşıydı. Nesil boyunca, her şey tam bir döngüye girmişti. Üstelik yükselen bir bilinç ve inaovasyonla…

Chopard için sürdürülebilir malzeme kullanımı, doğrudan üretimde dikey entegrasyonun uygulanmasıyla
ilgili. Markanın kendi yerel üretim döngüsü mükemmel çalışıyor: geri dönüştürülmüş çelik tedarikçilerinin tümü, üretim biriminin 1.000 km yakınında. Üretimden çıkan fazla parçalar da toplanıp yeni malzemeye dönüştürülüyor, böylece ham madde çıkarımı sınırlandırılıyor. Ve bunun kanıtı ilk olarak 2019’da Alpine Eagle ile birlikte piyasaya sürülen Lucent Steel’de görülüyor. Sadece Alpine Eagle değil, 2023 sonu itibarıyla Chopard’ın tüm saatlerinde yalnızca Lucent Steel kullanılıyor ve 2025 yılına kadar, söz konusu çeliğin en az %90’ının geri dönüştürülmüş olacağının, tutulacağını bildiğimiz sözü veriliyor. Markanın bu materyali her yerde kullanması yalnızca çevresel açıdan takdire şayan olmakla kalmayıp aynı zamanda etik kodlarını, teknik bilgi birikimini göstererek üretime güvenilirlik de katıyor. Chopard’ın dikey olarak entegre üretim süreci sayesinde, mekanizmadan kasaya kadar tüm bileşenler yalnızca üretilmekle kalmıyor, aynı zamanda zanaatkarları tarafından şirket içinde birleştiriliyor. Herhangi bir Alpine Eagle’ın kasası ve kayışı kendi başına bir makaleyi hak ediyor, ancak biz konuyu minimumda tutalım; en azından şimdilik…

Alpine Eagle’ın yolculuğuna dikkatli baktığınızda, sadece bir saati incelerken değil, koleksiyonun kalbinde yatan şeyin kalitenin özü olduğunu görüyorsunuz. Tasarımın önemi büyük, elbette. Ancak lüks saatleri diğerlerinden ayıran şey, üretim süreci boyunca ayrıntılara gösterilen kusursuz dikkat. Ve her iyi saatte olduğu gibi, iyi birkaç hikayemiz de var: her biri atalarının bilgeliğine saygı duyarken zamana ve trendlere uyum sağlayan büyükbaba, baba ve oğulun güç birliği, zamanın bir işaretini kabul eden Chopard’ın önemli kararı, eş başkanının ve ailesinin İsviçre’nin güzelliğine olan tutkusunu da anlatıyor.

Alpine Eagle, kısa bir sürede, çok sayıda modelle geniş ve çeşitli bir seri haline gelerek, geniş bir kitleye hitap etti. Peki şu anki hızıyla ilerlemeye devam ederse, Alpine Eagle bizi bundan sonra nereye götürebilir?

Fotoğraf asistanı ÇAĞDAŞ SEZGIN
Prop styling asistanı
MERVE ARDA