HEUER’DEN ARNAULT’YA: CARRERA YARIŞLARI

Tag Heuer’in 28 yaşındaki CEO’su Frédéric Arnault’nun geçtiğimiz aylarda tanıttığı yeni Carrera’ların her biri, bu ikonik modelin 60 yıllık kariyerinde ulaştığı en modern noktada.

Röportaj: Simon De Burton

31 yaşındaki Jack Heuer 1963’te Heuer Carrera’yı piyasaya sürdüğünde onun 60 yıl sonra da bizimle olacağını bilemezdi – veya şimdi Heuer’in o zamanki yaşından daha bile genç bir adamın onun tanıtımını heyecanla yapacağını.

Bernard’ın oğlu ve TAG Heuer’in genç patronu 28 yaşındaki Frédéric Arnault’nun bu saatten onu tarih boyunca ilk elden takip edenler kadar büyülenmesi, Carrera’nın nesilleri aşma yeteneğinin kesin bir ispatı. Arnault gerçekten de Carrera’yı o kadar önemli buluyor ki saatin altmışıncı doğum gününü kutlamak için yaptığı düzenlemeler, 50. yaşından çok daha gösterişli biçimde dikkat çekiyor. On yıl önce, Carrera’nın yarım yüzyılına (ki Jack Heuer’in 80 yaşında resmen emekli olmasına denk gelmişti), orijinal saatle mesafeli bir benzerliği olan 45 mm “bullhead” kasa ve two-counter kadranlı, iri bir yıldönümü modelinin çıkışı damga vurdu: Bu, Heuer’in jübile tasarımı ve Carrera ismini genç kitleye ulaştırma biçimiydi.

Arnault’nun son Carrera saatleriyle hedefinin merkezine yerleştirdiği demografik böyle. Yıl sonuna dek çıkarılacak yarım düzine yeni modelle TAG Heuer doğrudan 1960’ların daha küçük, daha hassas Carrera’larıyla bağlantı kuruyor. Ve saatin ismini aldığı tehlikeli yarış -Meksika’daki La Carrera Panamericana- ilk Carrera kronografın hayali bile kurulmadan tam dokuz yıl önce gerçekleşip bitmiş olsa da “La Carrera” genç otomobil heveslileri için 1950’lerdeki sınır tanımaz, tam gaz yarışan haliyle olduğu gibi günümüzdeki biçimiyle de (1988’den beri mevcut) bir ikonoklast olmayı sürdürüyor.

2023 yılının Carrera kronografı için anlamına girmeden önce, yarışın orijinal versiyonunda neyi simgelediğini ve bu yarışın, şüphesiz tüm zamanların en ünlü üç sürücü kronografından biri olan Carrera’ya (diğer ikisi Rolex Cosmograph ve Omega Speedmaster) nasıl ilham kaynağı olduğunu anlamak önemli.

61 yıl önce Jack Heuer -Heuer’in kurucusu Edouard’ın torununun torunu- organizatörlerden biri olan Sports Car Club of America’nın (SCCA) misafiri olarak 12 saatlik Sebring dayanıklılık yarışına katıldı. Bu motor meraklısı New York’tan Palm Beach’e uçup araba kiralayarak 160 kilometre kuzeydoğudaki Sebring’e gelip gruba katıldı. Orada antremanların, elemelerin ve sonunda yarışın kendisinin süresini ölçmek için üyelerine bir düzine saliseli kronometre sağladığı için SCCA tarafından “sıcak biçimde karşılandı.”

O zamanlar, yarışmacıların hepsi profesyonel sürücüler değil de daha çok hayatlarını bu spordan kazanmayı başarabilen ilginç bir insan grubu -Jochen Rindt ve Pedro ile Ricardo Rodriguez kardeşler vardı- ve amatör “centilmen sürücüler”di; bunların arasında o yıl özellikle gösterişli bulunan bir Austin Healey Sprite kullanan Hollywood yıldızı Steve McQueen de vardı.

Motor sporlarında para olduğunu net biçimde gören Heuer kısa zamanda bunun bilek kronografları için iyi bir alan olacağını fark etti. Ferrari kullanan Rodriguez kardeşlerin anne babasıyla tanışma şansı yakalaması çok etkili oldu – bu, Carrera saatinin doğuşuna ilham verdi.

Çift sohbet sırasında Heuer’a oğullarının -o zamanlar 22 ve 20 yaşlarındaydılar- tehlikesi dillere destan La Carrera Panamericana’da yarışamayacak kadar geç doğmuş olmasının içlerini nasıl rahatlattığını anlattılar. Bunu duyan saat üreticisinin merakı daha da arttı.

Pan American Otoyolu’nun 30.500 kilometrelik kendi kısmını tamamlayan ilk Latin Amerika ülkesi oluşunu kutlamak için Meksika hükümetinin 1950’de başlattığı ve yolun bu bölümünde gerçekleştirilen La Carrera Panamericana tam anlamıyla adrenalinin zirve yaptığı bir ralliydi. Yarışa sadece beş koltuklu sedanlar katılabildiği için ilk başta profesyonel yarış sürücüleri, yarışmacı olmak isteyenler, taksiciler ve sayısız başka amatör beş gün boyunca dokuz aşamada gerçekleşen etkinliğe katılabildi; yarış Teksas ve El Paso’ya yakın başladı ve sonunda Meksika- Guatemala sınırındaki Chiapas’ta bulunan güneydeki bitiş çizgisine ulaştı.

Yarışa 132 otomobil katıldı, sonunda 17.000 dolarlık ödülün kazananı Amerikalı Hershel McGriff oldu. 1900 dolarlık Oldsmobile 88’i deniz seviyesinden 100 ila 2400 metre yüksekteki çeşitli mesafelerde bulunan dar, dağlık yollarda daha büyük, daha güçlü pek çok otomobilden daha çevik olduğunu kanıtladı.

Bu ilk yarışta bile üç yarışmacı ile bir gözlemci hayatını kaybetti, bu da La Carrera’ya anında karşı konulamayan, tüyler ürperten bir tehlike şöhreti kazandırdı – ama sonraki dört yılda dünyanın birtakım en iyi sürücülerini kendine çekti ve gelmiş geçmiş en heyecanlı dört-tekerlek yarışlarından biri oldu.

Rota boyu doğal tehlikeler vardı (1952’deki yarışta Mercedes sürücüsü Karl Kling’in 300SL “Gullwing”inin ön camına bir akbaba çarptı) ve çok büyük hızlar yüzünden sık sık ölümler oluyordu: 1954’te Umberto Maglioli 3400 kilometrelik parkuru ortalama 220 km/s hızla tamamlayıp galibiyete ulaştı, diğer ünlü yarışmacılar arasında ise Juan Manual Fangio (1953’ün galibi, bir Lancia sürüyordu) ve ünlü Amerikalı yarıştı Phil Hill vardı.

Beş yarışta göz ardı edilmesi imkansız 27 ölüm yaşandıktan sonra, 1954’teki etkinliğin ardından yarış iptal edildi. Ancak onun kötü şöhreti ve kışkırtıcı “Carrera” ismi, yeni bir sürücü saatine mükemmel derecede uygun bir ilham olduğuna Heuer’i ikna etmeye yetti.

Heuer 2012’de yazdığı The Times of My Life adlı otobiyografisinde, “İspanyolca carrera kelimesini ilk kez Sebring’te duydum,” diye anlatmıştı. “Sadece kulağa seksi gelmesini değil, birden fazla anlamı olmasını da sevdim; bunların arasında yol, yarış, parkur ve kariyer de var. Hepsi de bir hayli Heuer’in alanı! Böylece İsviçre’ye döner dönmez koşa koşa gidip ismin patentini aldım…ve yaratacağım bir sonraki ürünün adının Carrera olmasına karar verdim.”

(Şansına, başka bir efsanevi marka olan Porsche’un azıcık gerisinden geliyordu; Porsche da 1953 ve 1954’teki Carrera Panamericana yarışlarında 550 Spyder sınıf zaferleri kazandıktan sonra en iyi spor otomobillerinde kullanmak için Carrera ismini tescil ettirmişti.)

Aralık 1963’e gelindiğinde, yeni Heuer Carrera sürücü kronografı piyasaya sürülmeye hazırdı. 36 mm çelik kasaya, Valjoux 72 elle kurulan mekanizmaya ve 2447D referans numarasına sahipti. Saat 6’da bulunan 12 saatlik totalizörü dolayısıyla “Carrera-12” olarak bilinen bu yeni saatin ABD’deki perakende fiyatı 98,45 dolardı – ve kısa sürede hem profesyonel sürücülerin hem de hevesli amatörlerin olağan tercihi haline geldi.

İlk yirmi yılında sürekli olarak üretilmesinin ardından her türden Carrera’lar dünyanın önde gelen yarışçılarının -birkaç isim vermek gerekirse, Bruce McLaren, Jo Siffert, Ayrton Senna, Niki Lauda ve Clay Regazzoni gibi- bileklerinde görülmeye başlandı.

Bu modelin belki de en üstün örneği, 18 karat altın Carrera olan Reference 1158 CHN’di ve 1971-1979 arasında markanın ekibe sponsor olduğu dönemde Ferrari F1 sürücülerine hediye olarak verilmişti. Aralarında Mario Andretti, Jacky Ickx, Niki Lauda ve Ronnie Peterson’un bulunduğu yıldızlar 1158 CHN’i taktılar (sonuncusununki yedi yıl önce Sotheby’s’de 230.000 dolar gibi rekor bir fiyata TAG Heuer tarafından geri satın alındı).

Carrera serisine 1980’lerin başında son verildi ama dünyanın her yanından heveslilerin geri dönmesi için yaptığı güçlü talepler, 1960’lardaki orijinallere dayanılarak üretilen bir Classics serisiyle 1998’de yeniden canlanmasını sağladı. Carrera’nın bu yeniden doğuşu büyük bir başarı kazandı ve son 25 yılda bu isim TAG Heuer saatlerinin geniş bir yelpazesinde kullanıldı – aslında öyle çok kullanıldı ki markanın ansiklopedik miras direktörü Nicholas Biebuyck
tam olarak kaç modelin Carrera etiketi taşıdığını söyleyemiyor.

Yine de kesin olan, 2023’ün TAG Heuer Carrera için benzersiz bir yıl olacağı. Arnault Q-P’yle yaptığı özel bir röportajda, “Ocak ayında, klasik ‘panda’ kadranlı 600 saatlik resmi yıldönümü edisyonumuzu çıkararak başladık ve kutlamaların devamı olarak Watches & Wonders’taki standımız Carrera’nın hikayesini tam anlamıyla canlandıracak biçimde tasarlandı,” açıklamasında bulunup bu yeni serinin bir dizi güçlü animasyon içerdiğini ekledi.

“TAG Heuer ailesindeki her model önemlidir ama bu yıl bizim için bir numara olan kesinlikle Carrera –
onun tarihsel bakımdan en önemli saatlerimizden biri olduğuna şüphe yok ve geleceğine çok fazla yatırım yapma niyetindeyiz.”

Arnault, Carrera hakkında Hollywood’un en ünlü yıldızlarından Ryan Gosling’in rol aldığı beş dakikalık bir kısa filmin de 20 Nisan’da Londra’da gösterileceğini açıkladı. “Ekim 2021’den beri Ryan en önemli elçilerimizden biri ve bu filmde başrol için mükemmel olacağını düşündük; sanırım saat sektöründe bu bir ilk.”

Öyle de görünüyor, zira bu kısa film Avustralya’da, Gosling’in yaşlanmış bir dublör olan Colt Seavers rolünü oynadığı, gelecek mart gösterime girecek bir aksiyon gerilim filmi olan The Fall Guy’un yapımı sırasında çekilmiş. The Fall Guy’ın yönetmeni bir zamanlar kendisi de dublör olan David Leitch ve Carrera filminin prodüktörlüğünü de o yapıyor – film Gosling’in (kapalı) bir üçüncü kat penceresinden atlayıp sokaktaki bir çarpma matına düşmesiyle başlıyor. Bileğinde de elbette yeni Carrera’lardan biri var.

Gosling’in taktığı saat, 2023’te çıkanlar arasında Arnault’nun en sevdiği: Yeni “glassbox” kronografın mavi kadranlı versiyonu (siyah kadranlısı da var). “Bence bu saat gerçekten çok tutacak,” diyor Arnault, “çünkü glassbox kristalin vintage görünümü -koleksiyonerler bunu çok sever- ile güçlü bir moderniteyi bir araya getiriyor.”

“Saatin çapı sadece 39 mm ama glassbox kadranın kenarı çevresindeki takimetre skalası üstünde akacak biçimde yapıldığından ve flanj ile indeksler de kıvrımlı olduğundan her şeyi okumak süper kolay,” diyerek devam ediyor. “Jack Heuer’in ilk baştaki son derece okunaklı bir kronograf yapma hedefini alıp bir adım öteye taşıdık.” Kristal kullanımı kasanın etkileyici bir incelikte olmasına da imkan veriyor: İçinde HEUER02 mekanizmanın iyileştirilmiş bir versiyonu olan TH20-00 var, bu da yeni bir salınımlı ağırlık ve iki yönlü kurma özellikleri içeriyor.

Ayrıca Glassbox estetiği, in-house TH20-09 kronometre-sertifikalı mekanizmayla çalışan bir Carrera Kronograf tourbillon’da ilk kez kullanılıyor. 43 mm’lik standart kronograftan daha büyük oluşuyla saat altı konumundaki tourbillon’un mavi kadrandaki bir aralıktan görülmesini sağlıyor; kadran ayrıca karakteristik, kıvrımlı flanj özelliği de taşıyor.

Watches & Wonders’ta, geleneksel kristaller içeren ve işaretleri canlı turuncu olan mavi veya siyah kadranların ardında her zamanki HEUER02 mekanizmanın kullanıldığı iki Carrera kronograf daha tanıtılacak, bunun yanı sıra son yeni Carrera (şimdilik) gözden geçirilmiş, üç ibreli tarih modeli biçimine sahip.

1963’ün orijinal Carrera’sı gibi 36 mm’lik aynı kasa ebadında olan yeni Carrera Date özel tasarım, inceltilmiş bir kayışla ve ilk önce dört renk seçeneğiyle -mavi, pastel yeşil ve gümüş- sunuluyor; mayıs ayında bir de canlı pembe renkte model piyasaya sürülecek. Her biri önceki 5 Kalibreli edisyonlara göre mekanik bir iyileştirme içeriyor, çünkü Kalibre 7 otomatik mekanizmanın kullanılması 56 saatlik bir güç rezervi (öncekinden 18 saat daha fazla) ve saat altı konumunda bir tarih penceresi sunuyor.

Bu kesinlikle Carrera’nın 2023’teki hikayesinin sonu değil. Hiçbir işi asla yarım bırakmayan Arnault, Q-P’ye TAG Heuer’in bu yılın Carrera Panamericana’sının “resmi saat ve süre ölçme ortağı” olduğunu da açıkladı.

Yeniden canlanan ralli klasik görünen otomobillerin izlediğine benzer bir rota izler gibi görünse de gerçekte otomobillerin pek çoğunun kasası, bazılarının 320 km/s’e yaklaşan hızlara çıkmasına imkan veren sanat eseri mekanik aksamlar saklıyor. 10 gruba ayrılmış yaklaşık 100 yarışmacıyla aksiyon kıtlığı hiç çekilmiyor – özellikle de otomobillerin 290 km/s hızlara çıktığı “hızlı geçiş bölümleri”nde.

Yarış umuma açık yollarda yapılsa da yer yer dünyanın hiçbir yerinde artık izin verilmeyen türden gerçek bir yol yarışının yaşandığı oluyor – ve yüksek hızın (230 km/s ile sınırlı), yoğun rekabetin ve gerçekten yorucu koşulların oluşturduğu kombinasyon sayısız kazaya sebebiyet veriyor ve tıpkı eski günlerdeki gibi sık sık yaralanmalar ya da ara sıra ölümler olabiliyor.

Saat markaları bu yüzden La Carrera’da fazla göze çarpan bir konumda bulunma konusunda gönülsüz, gerçi TAG Heuer 1991’den beri sessiz sakin bu etkinliğe dahil oluyor ve Joaquin “Jo” Ramirez’in kullandığı Volvo P1800’ün sponsorluğunu üstleniyor. TAG Heuer’in ekim ayındaki yarışta rolünün yoğun bir marka görünürlüğünden biraz fazlası olduğunu söylüyor Arnault – ayrıca bunun Porsche’la süregiden işbirliklerinde yeni bir sayfa açacağını da söyledi bize.

Gerçek şu ki her iki ikonik markanın da Carrera ismiyle uzun zamandır süren bir aşk ilişkisinin olması, bu hız hikayesinin sonraki bölümü ve liderlik tahtasının zirvesine uzanan yarış için pekala bir ipucu sağlayabilir.

Görsel kredisi:

BEYAZ PAMUKLU CD ICON TİŞÖRT VE PAMUK KARIŞIMI ŞORT DIOR HOMME,
YÜN CEKET FERRAGAMO,
SAF MISIR PAMUĞU ÇORAPLAR
FALKE,
DANA DERİSİ DERBY AYAKKABI KENZO

TAG HEUER

CARRERA CHRONOGRAPH X PORSCHE ORANGE RACING, OTOMATİK,
SİYAH DLC
ÇELİK KASA,
KASA ÇAPI 39mm

Fotoğraflar FIONATORRE, Kreatif direktör MÜJDE METİN, Moda editörü THEOPHILE HERMAND