GEÇMİŞİ ANLAMAK GELECEĞE BAKMAK
Her saatin kendine has bir hikayesi olduğunu hem arşivlerden hem de Longines Marka Mirası Başkanı Daniel Hug’tan dinledik.
MÜZE KOLEKSİYONU İÇİN HANGİ MODELLER İLGİNİZİ ÇEKİYOR?
Longines’in tarihi ve mirası öyle geniş ki hala piyasada olan pek çok ilginç saat var. Her zaman markanın kilometre taşlarını temsil eden Longines vintage saatlerinin peşindeyim. Örneğin 1930’lar ve 1940’lardan kalma bazı kronografların: Bunlar çok rağbet görüyor ve farklı işlevlere sahip çeşitli kadranlarla geliyorlar. Patentli pusher’ları olan bazı modelleri çok erken dönemlerde su geçirmez özelliğe sahipti. Bunlar müze koleksiyonunu her zaman zenginleştirebilecek ilginç parçalar. Aynı zamanda, zarif modeller de odağımda, zira Longines hep hoş tasarımlar yaratmış. Sadece altın değil, paladyum ve platinden dikdörtgen formlu kasalara sahip çift zaman dilimini gösteren saatler, pilot saatleri, askeri saatler –her biri yüksek talep görüyor.
LONGINES VE YÜKSEK SAATÇİLİKTEKİ DİĞER MARKALAR İSVİÇRE SAATÇİLİĞİNİN GELİŞİMİNDE MİRAS OLGUSUNU NEDEN BU KADAR ÖNEMSİYOR?
Mirasa bu kadar önem atfetmemizin ana sebeplerinden biri, markaya güvenilirlik kazandırması. Güvenilirlik kazanmak için geçmişte yaptıklarınızı kanıtlamalı ve çok fazla deneyiminizin olduğunu göstermelisiniz. Örnek vermem gerekirse Longines 100 yılı aşkın süredir profesyonel zaman tutucu alanında faaliyet gösteriyor. Bu özellikle kayak, atletizm veya otomobil yarışları gibi spor dallarında dünya şampiyonluklarını ölçme konusundaki deneyimimizi kanıtlıyor. Çok hassas ve güvenilir olmalısınız çünkü bir yarışın sonunda “Saatim çalışmadı, hadi yeniden yarışalım,” diyemezsiniz. Profesyonel bir zaman tutucu olduğunuzda başarısızlık bir seçenek olamaz. Yıllar içinde doğru, güvenilir saatler üretmeyi öğrenirsiniz ve bunu 100 yıl boyunca sürdürdükten sonra köklerinizin bir parçası haline gelir. Mirasın bir markanın güvenirliğiyle ilişkili olmasının ve birçok markanın buna önem vermesinin nedeni bu.
PEK ÇOK MARKA İŞ BİRLİKLERİNE AYRI İLGİ GÖSTERİYOR. LONGINES’IN BU KONUDAKİ YAKLAŞIMI NEDİR?
Kısa süre önce, kendi markasını yöneten genç İsviçreli tasarımcı Yvonne Reichmuth’la iş birliği yaptık. Longines Dolce Vita için tamamen yeni deri bir çift kayış geliştirdi. Bu modüler tasarım aynı zamanda saati de ilginç kılıyor; kayışın bir parçasını ayırıp öbür bileğinize takabilir veya evde bırakabilirsiniz. Kapsamlı birçok yönlülük sunuyor. Genç bir kadın tasarımcıyla kurulan bu ortaklık, saat meraklılarından oluşan daha genç bir kitleye ulaşmamızı sağladı.
“CERTIFIED PRE-OWNED” PROGRAMI NASIL ORTAYA ÇIKTI?
2021’de Cenevre’deki butiğimizde başlattık. Butiğin tasarımı tümüyle yenilendi; bu da Longines vintage saatlerinden oluşan seçkin bir koleksiyonu ilk kez tanıtmak için mükemmel bir fırsat oldu. Yaşları 3 ila 10 arasında değişen Certified Pre- Owned (CPO) saatleri ile vintage saatlerimiz arasında bir fark olduğunu anlamak önemli. Collector’s Corner farklı bir yaklaşım benimsiyor. Yeni saat karşılığında eskisini vermek için değil, 1930’lardan 1970’lere uzanan –40 yaşında veya daha eski saatlerden–bir saat koleksiyonu oluşturmak için bir araya getirilmiş. Bu saatleri özel kılan, hepsinin Saint-Imier’de üretilip gerçek Longines mekanizmaları içermesi. Bunlar yeni saatlere karşılık olarak verilme niyeti taşımayan, gerçek koleksiyon parçaları.
BİZE BU SAATLERİN NİHAİ DESTİNASYONLARINA, YANİ BUTİĞE VARANA DEK GEÇİRDİKLERİ YOLCULUĞU ANLATIR MISINIZ?
Bugün sadece bir tane butiğimiz var. Belirtmeliyim ki saatlerin gördüğü yüksek talep beklentilerimizi aştı. Daha fazla vintage saat temin etmek için sıkı çalışıyoruz ama her saatin butiğe gelmeden önce geçirdiği süreci anlamak mühim. Her saat önce, spesifik olarak vintage saatler konusunda uzmanlaşmış saat ustalarından oluşan bir atölye
olan Atelier Heritage’e gidiyor. Burada saatler sökülüyor, mekanizmanın bütün parçaları temizleniyor ve sonra yeniden birleştiriliyor. Bu süreçten dolayı her saate özgünlük belgesinin yanı sıra iki yıl garanti veriyoruz. Yine
de vintage atölyemizin kapasitesi sınırlı, bu yüzden her sene ancak belli sayıda saat çıkarabiliyoruz. Yılda yüzlerce saati işlemden geçiremememizin ana sebebi bu.
Atelier Heritage’imiz 100 yıldan eski Longines saatleri onarabiliyor. Bu gerçekten sürdürülebilir bir yaklaşım çünkü yeni kasalar veya kadranlar yapmak için çaba sarf etmiyoruz. Bunun yerine, mevcut saatleri restore ediyor, onların 50, 60, hatta 70 yıl daha kullanılabilmesini sağlıyoruz.
SON ZAMANLARDA VINTAGE SAATLERE KİTLESEL BİR AKIN VAR, ÖZELLİKLE DE Z KUŞAĞINDA. YENİ NESİLDE BU TRENDİ BAŞLATAN NE OLDU SİZCE?
Bir nedeni, sosyal medyada güçlü bir duruşlarının olması. Instagram gibi platformlarda insanlar eşsiz ve ardında bir hikayesi olan nesneleri gösterme eğiliminde. Örneğin, nasıl ki neredeyse herkeste olduğu için Instagram’da akıllı telefonunuzun fotoğrafı yayınlamazsınız, vintage saatler de eşsiz olduğu, kendilerine ait bir tarihleri bulunduğu için öne çıkıyorlar.
İki saat aynı model olsa bile hikayeleri ve görünümleri önemli ölçüde farklılık gösterebilir. Zaman içinde güneş ışığına maruz kalması veya bir çekmecede saklanması kadranın rengini değiştirebilir. Buna ek olarak, arşivlerimizde 1940’larda askeri pilotlara ait olduklarını gösteren orduya özel baskıları olan saatlerimiz var. Bu saat konuşabilse eminim inanılmaz başarı, başarısızlık ve macera hikayeleri anlatırlar. Demek istediğim, her bir saatin kendi hikayesi var, bu da onları benzersiz ve ilginç kılıyor; bunlar genç nesilde karşılık bulan özellikler. Vintage saatleri sosyal medyada paylaşmayı bu kadar cazip ve kıymetli kılan da bu bireysellik.
GÜNLÜK HAYATINIZDA HANGİ SAATİ TAKMAYI TERCİH EDİYORSUNUZ?
Tercihimi bir hikâye ile anlatayım. uzun zamandır, 1968 tarihli Ultra-Chron Diver saati çok ilgimi çekiyordu. Yüksek frekans bir mekanizması var ve ben de Longines’in vaat ettiği kadar isabetli olup olmadığını görmek istiyordum. 1968’de günde iki saniye üzerinden ayda bir dakika doğruluk garantisi veriyorlardı. Bugün bile bilinen saat markaları günde +/- 2 saniye hassasiyet sunar. Longines, 60’lı yıllarda bu yüksek frekanslı mekanizma ile bunu zaten sunuyordu ve tipik bir mekanik kronometre saatinden daha yüksek doğruluğa sahip olduğunu iddia ediyordu.
Bunun doğru olup olmadığını merak ettim ve nasıl bir performans sergilediğini görmek için saati her gün taktım. Saatin doğruluğunu ölçtüm ve günde yaklaşık bir saniye değiştiğini tespit ettim. Bu model, 2022’de piyasaya sürdüğümüz Ultra-Chron’un gelişmesine ilham verdi; saat, başta yüksek frekanslı mekanizma olmak üzere orijinaliyle pek çok özelliği paylaşıyor. Bu mekanizma saniyede 10 kez atarak çok küçük adımlar ve daha yüksek doğruluk sağlıyor.
Şu anda Ultra-Chron Diver’ı tercih ediyorum çünkü hem güvenilir hem de çok yönlü. Değiştirmeniz gerekmiyor; dalış yapabilir, yüzebilir, koşabilir kısacası her şeyi yapabilirsiniz.