FİKİRLERE SADIK KALMAK
Chopard’ın eş başkanı Karl-Friedrich Scheufele ile lüksün yeni rotasını konuştuk, markanın evrenine kısa bir bakış attık.
BİR AİLE OLARAK HEM OĞLUNUZUN HEM KIZINIZIN BÜTÜN TASARIM SÜRECİNE DAHİL OLDUĞU BİR KONUYLA İLGİ SUNUM YAPMAK NASIL BİR HİS?
Yaşayabileceğiniz en harika duygu herhalde, gelecek neslin çalıştığını görmek insanı çok teşvik ediyor.
Önce bizimle çalıştılar, ardından bir konuyu hep birlikte sunduk. Bu çok nadir bir durum sanıyorum. Saat sektöründe seyrek olduğu kesin. İnsanı gururlandırıyor diyebilirim.
PEKİ, SİZİN İŞE BAŞLADIĞINIZ DÖNEMDEN BU YANA LÜKS PİYASASINDA NE GİBİ DEĞİŞİMLER OLDU?
Tümüyle olmasa da biraz değişti, biliyorsunuz ben başladığımda sadece saat üreten bir markaydık. Bu saatleri mücevher evlerine sattık, bugün onlara çok-markalı perakendeciler diyoruz. Ve çok az istisna dışında son alıcıyla hiçbir bağlantımız yoktu. Elbette internet de yoktu, bugünkü gibi iletişim kurma imkanı söz konusu değildi. Şimdiyse 360 derecelik bir dağıtım modeli görüyoruz. Pek çok şehirde kendi butiğimiz olduğu için şanslıyız. Franchise butiklerde değilse de dünya ölçeğinde iletişim kurma imkanına sahibiz. Ve kompetanı olduğumuz saat alanının en üst seviyesinde bir mücevherci olduk. Tamamen dikey olarak entegrasyon sağladık ve kendi dağıtım ofislerimiz var. Bu kesinlikle bambaşka bir evren.
SAATINIZI NE SIKLIKLA DEĞİŞTİRİRSİNİZ? BU BİR CADENCE, DEĞİL Mİ?
Evet. Bu, Alpine Eagle 8 hertz titanyum modeli. Haftada belki iki kez saat değiştiriyorum. Bazen iki hafta aynı saati taktığımı fark ediyorum, bazense saatleri denemem gerektiğinden her gün farklı bir saat takıyorum. Veya şikayet alan bir müşteri saatini takıyorum çünkü geri verilmeden önce mükemmel bir şekilde çalıştığından emin olmak istiyorum. Bazen de prototip modelleri takıyorum.
PROTOTİPLERİ DE SİZ Mİ TEST EDIYORSUNUZ? ÖYLEYSE OLUR DA SİZLE KARŞILAŞACAK OLURSAK BİLEĞİNİZDEKİ PROTOTİP Mİ DİYE KONTROL EDEBİLİRİZ.
Kimi zaman, evet. Misal, Full Strike Minute Repeater’ın hala prototipi var bende. 2016’da tamamlanan prototipi takıyorum halen. Aslında bir yıl önce,biz saati tanıtmadan aylar önce bitmişti. Prototipi test etmek biraz zor çünkü herkes bileğe bakıyor, ben de hep böyleyim…
ALPINE EAGLE KOLEKSIYONUNA UYARLAMAK ISTEDİĞİNİZ AMA ZORLANDIĞINIZ BİR KOMPLİKASYON VAR MI?
Alpine Eagle, göz önüne alabileceğimiz seçenekler için sonsuz bir oyun alanı sunuyor ve bunlardan biri kesinlikle bir perpetual calendar. Ve L.U.C için olan bir perpetual calendar maalesef bir Alpine Eagle’da birebir kullanılamıyor.
KASA BOYUTU YÜZÜNDEN Mİ?
Büyük oranda, düzeltme butonlarının yerleşik olması dolayısıyla.
YENİ KADRAN RENKLERİNİ YA DA MODELLERİNİ TANITIRKEN NASIL BİR ARAŞTIRMA YAPIYORSUNUZ? MODA SİZİ ETKILIYOR MU?
Hayır. Mesela çam yeşili kadran örneğine bakarsak; kışın Gstaad’da kayak yapıyordum. Sürekli her dem yeşil olan ağaçlara bakıyordum. Sonunda bu renk bir kadran istediğime karar verdim çünkü doğadaki yeşil-gri renkten, yeşilimsi grinin bu kombinasyonundan etkilenmiştim.
YEŞİL VE GRİDEN VEYA HER İKİSİNİN BİRLEŞİMİNDEN BAHSEDİŞİNİZE BAKILIRSA DOĞA SİZE İLHAM VERMIŞ OLMALI.
Yani, ilham temelde doğadan geldi. Moda gibi bir şey değildi. Alpine Eagle’da fikre gerçekten sadık kalmak gerekiyor. Doğal biçimde gerçekleştiğini söyleyebilirim. Deniz mavisini bilirsiniz, ama ekiptekiler deniz mavisinin Akdeniz’e ait olduğunu söylediler. Ancak ben bunu reddederek Alplerin deniz mavisi olduğu konusunda ısrarcı oldum. Bütün renklerin bir anlamı, doğayla bir bağlantısı var.
YAKIN GEÇMİŞTE ÜZERİNDE DURDUĞUNUZ ÜÇ FARKLI TÜRÜ RENK VAR. BU MİNVALDE RENKLERDEN HAREKETLE KADRANLARA ÖZEL BİR İSİM VERECEK MİSİNİZ?
İsmi, Zinal mavisi. Çünkü İsviçre’de üç vadinin ve üç buzulun bir tür birleştiği bir yer var. Ayrıca belli bir mesafeye kadar bu buzulu yakından görebiliyorsunuz. Baktığınızda ışıkların ve renklerin hep değiştiğini deneyimlersiniz, kadranda gördüğünüz de biraz buna benziyor. Fikir tam olarak değişken ışık ve renkler; tıpkı bu buzulda görebileceğiniz gibi.
GELECEKTE STANDART ÜRETİMLERDE BU RENGİ GÖREBİLECEK MİYİZ?
Sanıyorum bunu birkaç saatle sınırlı tutacağız çünkü üretimi kolay değil. Aslında, bu renklerin çoğunu tam olarak aynı biçimde üretip tekrarlamak karmaşık bir iş. Stabil bir süreç değil her zaman.
OĞLUNUZ ALPINE EAGLE’I ÜRETMEK İÇİN SİZİ İKNA ETMESİ GEREKTİĞİNİ ANLATTI. SİZİN DE 20 YAŞINIZDA HENÜZ BAŞINDAYKEN BABANIZI İKNA ETMENİZ GEREKMIŞTI. BİR KIYASLAMA YAPACAK OLURSANIZ, HANGİSİ DAHA ZOR; BABANIZI İKNA ETMEK MI, YOKSA SİZİ Mİ?
Bence benzer. Doğru argümanlarım olduğunda babamı ikna etmek kolay olmamıştı, babalarla ilgili bu durum değişmiyor sanırım. Ama artık bir yenilik yapmak istediğimizde benim oğlumu ikna etmem gerekiyor çünkü Alpine Eagle koleksiyonu için pek çok yeniliğimiz var ve bunların hemen yapılması gerekiyor. Oğluma da tam olarak şöyle söyledim: basın için öne çıkaracak bazı ürünlerimiz olmalı çünkü yenilikleri yazmak isterler.