BİR FENOMENİN YENİ YÜZÜ

  • 22 SHARES

Geneva Watch Days’ın ardından Serpenti Pallini’ye yer vermeyi uygun görüyoruz.

Mücevher ile saat birleştiğinden beri kimi noktalarda kafa karıştırıcı durumlarla karşılaşabiliyoruz. Demek istediğimiz alışagelmiş zaman okumalarımız kendini tasarımın farklı yerlerine saklayabiliyor. Elbette bu
konu nezdinde birçok referanstan bahsedebiliriz ancak geçtiğimiz aylarda gerçekleşen Geneva Watch Days’ın ardından Serpenti Pallini’ye yer vermeyi uygun görüyoruz.

Son zamanlarda Bulgari’nin ultra ince Octo Finissimo’su ile ilgi odağı olsa da Serpenti’nin konumu farklı. Zira kıvrımlı Tubogas kayışı ile 1940’ların sonunda ortaya çıkan Serpenti, 50’lerin ortasından itibaren kadranını yılanın başındaki menteşeli bir kapağın altına gizledi. 2024 versiyonları ile yeni üçlemenin ilham kaynağı da tam olarak burası; 1955.

Bir diğer taraftan serinin ismi de zanaat konusunda bazı ipuçlarını barındırıyor. Öyle ki Serpenti Pallini İtalyancada “küçük yuvarlak boncuklar” anlamına geliyor. Çift sarımlı Serpenti Pallini, sayısız küçük altın boncuk veya parlak kesim pırlanta ile pullarını oluşturuyor. Bu noktaların her biri ise 18. yüzyılda Paris’te geliştirilen “en tremblant” yönteminden türetilen bir teknik kullanılarak altın bir filenin üzerine tek tek yerleştiriliyor.

Bulgari’nin Le Sentier’deki manüfaktüründe üretilen ve şimdiye kadar yaratılmış en küçük yuvarlak mikro mekanizma olan Piccolissimo BVL100, ilk kez Serpenti Pallini’ye dahil oluyor. 2,55 mm kalınlığında, 1,30 gram ağırlığındaki bu minyatür kalibre 30 saatte kadar güç rezervine sahip. Ayrıca kadranlarda da pırlanta alternatifleri olduğunu belirtelim.

Üç edisyonun farklı noktalarına değinmeden önce ortak değerlerinde gözlerin zümrüt ile tamamlandığını belirtelim. Aynı zamanda saat ve dakika ibrelerinde, gözlere uyum sağlaması adına da yeşil. Genel hatları ile baktığımızda üç modeli birbirinden ayıran en temel unsur kullanılan malzemeye bağlı olarak değişkenlik gösteren renkler. Bir diğer deyişle, tamamen beyaz altın ve pırlanta versiyonu en ufak bir hareketi bile ışık oyunlarına dönüştürebilecek potansiyele sahip. Diğerlerinden farklı olarak daha büyük pırlantalar kuyruk ve kafa kısmına yerleştiriliyor. Serpenti Pallini’nin sarı altınla ilk çağdaş yorumu olan bir diğer model, sarı altının kendine özgü ışıltısıyla vintage anlayışını birleştiriyor. Pembe altın versiyonundaki gibi karat sayısı arttıkça tasarıma pırlantaların serpiştirildiğini görüyoruz, şaşırtıcı olmayan bir şekilde.