BASİT GEOMETRİ

  • 65 SHARES

Yüksek saatçilik ve moda birleşimine dair analizler.

Her ne kadar Hermès denince zihnimizde canlanan ilk imge saat olmasa da markanın dünden bugüne adımları bu alandaki geleceğine dair ipuçları taşıyordu. Kaldı ki son zamanlardaki atılımları göz önüne aldığımızda, yanılmadığımızı da savunabiliriz. Ancak her şeyden önce markanın ilk saatlerine bakalım.

Hermès’in ilk saati 1912 gibi erken bir tarihte yaratıldı. Aslında, bu tasarım daha çok bir bir cep saati gibiydi. Emile Hermès’in kızı Jacqueline için bir hediye olarak yapılmıştı. Marka 1928’e kadar saat özelinde geniş bir yayılım içerisinde değildi. Bu ilk saatler, diğer çeşitli İsviçre saat markalarıyla iş birliği içinde üretildi. Bu nedenle, kadranlarda genellikle hem Hermès’in hem de diğer markanın isimleri yer alıyordu. Ancak 1978’de Jacqueline’in oğlu Jean-Louis Dumas, Brügg’de La Montre Hermès’i kurdu. İşte o zaman Hermès saat yapımı konusunda daha ciddi adımlar atmaya başladı ve aslında bir noktada bağımsızlığını ilan etti. Bu tarih aynı zamanda Arceau’nun ortaya çıkardığı yıldı. 90’larda Hermès, Cape Cod ve Médor gibi saatleri tanıttı. O dönemde saatler çoğunlukla kadınlara yönelikti ve genellikle quartz mekanizmalar taşıyordu. 2003’te Hermès, mekanik mekanizmalarını tedarik etmek için Vaucher Manufacture Fleurier ile yakın bir ortaklık başlattı. Kısa bir süre sonra, 2006’da Hermès, şirketin %25 hissesini almaya karar verdi. Ve aslına bakarsanız bu ilerlemeler neticesinde Hermès, saat özelindeki serüvenini daha farklı bir boyutta taşıyacağını ispatlamış oldu.

Günümüze gelecek olursak Hermès’in moda tarafındaki tecrübesini, özellikle tasarım konusundaki finishleri ile, saat tarafına Hermès Cut ile adapte ettiğini dile getirmekte bir sakınca görmüyoruz. Bir diğer deyişle, neredeyse bütün saat seçkilerinde olduğu gibi marka form, oran ve hacimleri manipüle ediyor. Cut, ilk bakışta kalın yuvarlak bezelli bir tasarım gibi görünse de tasarım nezdindeki etkili oynamalar denkleme dahil oluyor. Kurma kolunun klasik konumlandırılmasını değiştirerek saat 13:30 yönüne çekilmesi kasanın yuvarlak silüetine dair estetik bir karar. Ayrıca kurma kolunda lake veya oyma H harfini de unutmamak gerekiyor. Öyle ki Hermès kasa formunu “yuvarlak şekilli bir daire” tanımlıyor, bahsi geçen moda finishleri de burada devre giriyor.

36 mm çapında ve 100 metreye kadar suya direnç gösteren Hermès Cut dört farklı alternatif ile serisini tamamlıyor. 50 saat güç rezervini Hermès H1912 mekanizmasından alan modeller aynı zamanda kauçuk kayışlarına sekiz renk alternatifi sunuyor. Ayrıca koleksiyondaki tamamen paslanmaz çelik ve de paslanmaz çelik ve pembe altının iki tonlu kombinasyonuna bir de bezele eklenen 56 pırlanta kesim pırlanta versiyonu dahil oluyor. Neticede ister tek bir materyal ister iki renk birleşimi olsun, Hermès Cut çok yönlülüğünü saat ve modanın ortak değerlerinde birleştiriyor.