Girard-Perregaux’nun Soyut KOMBİNASYONU
Mühendislik anlamında yüksek saatçiliğin tüm basamaklarını dolduran Planetarium Tri-Axial, estetik yönden de beklenilenleri karşılıyor.
Girard-Perregaux son zamanlarda gördüğümüz, mühendisliği ve estetiği en iyi kombinleyen parçalardan biri olan Planetarium Tri-Axial’ı SIHH 2017’de gösterdi. Model kadran üzerindeki logoyu saymazsak dört açıdan kullanıcının dikkatini çekiyor. İlk olarak üç açılı dönüşüyle 2014’teki muadilinin bir örneğini yansıtan flying tourbillon göz alıyor. 1.24 gram ağırlığıyla 140 parçanın birleşiminden oluşan tourbillon farklı eksenlerde 30 saniyelik ve dakikalık periyotlar halinde tur atıyor. Mühendislik anlamında katkıyı veren parça saat 9 pozisyonunda yer alırken estetik vurgu ise saat 12 ve 6 konumundaki moonphase ve dünya küresiyle yapılıyor.
Planetarium Tri-Axial’ın özel olduğu alan aslında bahsettiğimiz dünya küresi; 13 mm’lik çapı olan küre ortasından geçen eksen sayesinde kadranda gündüz vaktini gösterirken kasa arkasında ise gece zamanını belirtiyor. Bu sayede zaman dilimleri yardımıyla Dünya üzerinde yer alan merkezlerin saatini anlık olarak görebiliyorsunuz. Ayrıca bu bileşen üzerindeki işlemelerin de Girard-Perregaux’nun kuruluş tarihi olan 1791 yılındaki yer küre baz alınarak hazırlandığını unutmadan söyleyelim. Saat 12 pozisyonundaki moonphase alışılmışın dışında daha masalsı olsa da -hatta Küçük Prens’i hatırlatsa da- saatin sanatsal tarafıyla iyi bir uyum yakalamış, 122 yıl boyunca müdahaleye gerek duymaması da teknik bir artı olarak hanesine yazılabilir.
Elle kurmalı manüfaktür kalibre GP09310-0001 ile donatılan Planetarium Tri-Axial, görece büyük 48 mm’lik pembe altın kasayı tercih ediyor. Kadran üzerindeki komplikasyonların çeşitliliği de saatin kasa kalınlığına doğru orantılı olarak etki etmiş, 16.87 mm. 60 saatlik güç rezervi bulunan model gümüşi renkteki guilloché desenli kadranıyla hem teknik hem de estetik bir para olmayı başarmış.