BUZLU MERKEZLER
Klasik bir komplikasyon ve sportif bir koleksiyon.
Dünya saati komplikasyonu ya da kadran üzerinde tasarım öğeleri pek Omega’nın girmek istediği sular değildi, onlar daha çok kronograflara ya da spor modellere yöneliyordu. Yüksek komplikasyonları yapamadıklarından değil daha çok imajlarını korumak istediklerindendi bu tutum. Ancak Seamaster Aqua Terra ailesi yenilendi ve bu genişleyen koleksiyonda bir worldtimer da kendine yer buldu. Seamaster Aqua Terra Worldtimer 87 adete limitli bir model, şimdilik sadece platin gibi değerli bir materyalle sunuluyor, ancak altın ya da çelik varyasyonları da yakın gelecekte görebiliriz gibi duruyor. Omega’nın bu modelle yaptığı şey sportif bir seriyi komplikasyon anlamında bir üst seviyeye çekmek. Ancak alışık olmadığımız şey Aqua Terra’nın kadranında kısa zaman önce Audemars Piguet’de gördüğümüz buzlu kasa materyalinin bir benzerinin kullanılması. Worldtimer’larda alışık olduğumuz şey mutlak yalınlık, bunun amacı hali hazırda okuması zor olan kadranı mümkün olduğunca kullanıcı dostu yapmak. Fakat Omega böylesine bir parça yaparken işin için biraz da zarafet katıyor, üstelik bunu okunurluğa ket vurmadan yansıtıyor. Kadranın ortasındaki dünya tasviri buzlu zemin üzerinde yine dünyayı anımsatması amacıyla meridyenlerle birleştirilmiş. 24 saatlik dilimin de belirtildiği modelde master chronometer sertifikalı ve 15.000 Gauss’a kadar anti manyetik kalibre 8939’a yer verilmiş. Omega’nın teknik anlamda yüksek mühendislik gerektiren bir parçayı seriye entegre etmesi kimlik kartlarını biraz daha genişletmek olabilir, üstelik bu sayede yüksek saatçilik sportif bir worldtimer da kazanmış olur.