Bİr Kol Saatİ Sanat Eserİ Olabİlİr Mİ?

  • 523 SHARES

MB&F bu sorunun cevabını 2009 yılında verdi, sanatçılarla beraber çalışan marka şimdiye kadar birçok şaşırtıcı model yarattı.

Maximilian Büsser, Alain Silberstein ile 2008’de Performance Art Piece’i çıkarmaya karar vermeden önce ilk kez Baselworld’de karşılaşmıştı. Max, o zamanlarda henüz markasını kurmamıştı fakat Maximilian Büsser & Friends ibaresindeki ‘arkadaşlar’ sıfatını kafasında oturtmuş olmalı ki Silberstein ile diyaloğunu geliştirmişti. MB&F sektörde yer alan sıra dışı markalar kategorisindeki en iddialı temsilcilerden biri, fakat söz konusu yüksek saatçiliğe sanatı entegre etmek olunca marka kesinlikle bir numaralı üretici. Horological Machine’ler kendilerini bir kol saati olarak bile görmüyorlar, onlar yüksek saatçilik makineleri ve fütüristik bir şekilde sanat eserlerine dönüşebilirler.

LM1-Xia-Hang-Face-RG_Lres
Yeniden kurgulanan Legacy Machine No:1

Alain Silberstein bu sanatsal evrimin ilk destekçisiydi, Max Büsser ile Legacy Machine No:1’i ya da kısaca LM1’i yeniden kurgulamaya karar verdiler ve ortaya Fransız saat ustası ve sanatçının parlak üç renkli modeli çıktı. Modelin orijinal halinde yer alan ve tourbillon’un entegrasyonunu sağlayan denge köprüsü safir camla değiştirildi ki bu modelin şeffaflığını artırdı. Ardından Silberstein pembe altın, titanyum ve siyah PVD kaplama titanyum kasa seçenekleri bulunan sanat parçasının üzerine kendi mottosunu yazdı: “Le vrai bonheur est d’avoir sa passion pour métier / Gerçek mutluluk uğraşlarınızı tutkunuz yaptığınız zaman gelir.” Bu model ilk olması sebebiyle ayrı bir öneme sahipti ancak ardından gelen muadillerinin önün kapatmadı; Kaliforniyalı ressam Sage Vaughn bağımlılık geçmişi olan biriydi ve o dönemlerdeki umudunu simgeleyen mavi bir kelebeği HM2’yle birleştirerek başka bir Performance Art Piece yarattı.

LM1-Xia-Hang-Engine-WG_Lres
Legacy Machine No:1’in mekanizması

MB&F her seferinde kendi DNA’sına uygun isimleri bulmak konusunda ustaydı, bu sebeple modellerini ve sanatçıları doğru zamanda ve koşullarda buluşturmayı başardı, tıpkı Xia Hang’da olduğu gibi. Xia Hang Çinli bir heykeltıraştı ve amorf tasarımlara dikkat çekmesiyle biliniyordu. Bu yüzden tradisyonel görünümlü LM1 Hang’ın üzerinde çalışabileceği bir saatti ve kendisi güç rezervi göstergesini minyatür adamlarından biriyle çalıştırmaya karar verdi. 4 mm’lik heykel rezerv azaldığında boynunu bükerken saat tam olarak kurulu olduğu zamanda ise yeniden doğarak dik bir forma kavuşuyordu. Küçük ama sanatsal ve alt metni güçlü bir sistem, çünkü Max Büsser’e göre saatler kalibreleri çalıştığı zaman hayat buluyordu ve Xia Hang bunu MB&F’in kurucusunun fikriyle örtüştürebilemişti. Bir başka dikkat çeken parça HM4’un Performance Art Piece’inde karşımıza çıktı, hatta bu bana göre manüfaktürün şu ana kadar yarattığı en etkileyici modeldi. Max, Huang Hankang ile çalıştı ki o da Çinli bir sanatçıydı. Hankang uzun süredir suluboya çizimleriyle birçok kesimin beğenisini kazanmıştı ve ilhamını havacılık sektöründen alan HM4 için uçan bir figür tasarlanması beklenilen bir şeydi. Ancak kasa üzerine HM4’un dümeninde olan bir panda entegre etme fikri kolay kolay herkesin aklına gelmezdi. Hankang çocukların hayal dünyasında var olabilecek bir şeyi (roket üzerinde uzaya giden bir pandayı) HM4’a uyguladı ve ortaya fütüristik saati uçuran altın kaplamalı bir panda çıktı.

HM2-OW-Face_Lres
HM2

MB&F toplamda sekiz farklı Performance Art Piece yarattı, bunların hepsi limitli üretimdi, ancak önemli olan nokta bu modellerin bir saatten çok daha fazlası olmalarıydı. Her birinde sanatsal bir dokunuş vardı ve kimilerine göre fonksiyonel olan objelerin sanat parçası olması mümkün değilken kendileri bu sava meydan okuyorlardı. Maximilian Büsser’in vizyonu pek kalıplarla sınırlandırılabilecek bir vizyon değil, o yüzden MB&F’in bundan sonra da birçok Performance Art Piece’ini görmemiz muhtemel. Hem yeni HM7 Aquapod gayet kurgulanabilir bir model.