MB&F’İn Kurucusu Maximilian Büsser
Gerek yarattığı manüfaktürü MB&F ile gerekse de kişisel fikir ve üretimleriyle yüksek saatçiliğin ele avuca sığmayan yıldızı Maximilian Büsser, hayal dünyasını, MB&F’in önceliklerini ve arkadaş seçerken nelere dikkat ettiğini anlatıyor. Röportaj Erçağ Akın.
QP: MB&F’i marka olarak nasıl konumlandırıyorsunuz? Müşterilerin perspektifinde sıra dışı bir izlenime sahipsiniz.
Maximilian Büsser: Bizim en belirgin özelliğimiz birincil amacımızın zamanı göstermek olmaması. Yüksek saatçiliğin bizce herhangi bir sanat dalından farkı yok, bu yüzden genel geçer kuralları sanatsal bir yaklaşımla modellerimize entegre etmeye çalışıyoruz ve ortaya mekanik heykeller çıkarıyoruz. Modellerimizin zamanı hassas bir şekilde göstermesi bizim ikincil hedefimiz, bununki sebebi de 18. ve 19. yüzyılda yaşamış olan ve bugün bildiğimiz tekniklerin temelini atmış saat ustalarına duyduğumuz saygı. Ancak dediğim gibi temelde sadece zamanı göstermek istemiyoruz.
QP: “Maximillian Büsser & Friends” deyimi kulağa oldukça mütevazı geliyor, öte yandan yarattığınız modeller mütevazılıktan çok uzak ve hepimizi etkiliyor. Bu sadeliği ve kompleks teknik görünümü nasıl dengeliyorsunuz?
MB: MB&F hayata dair bir atılımdı, ben bu projeyi bir iş yatırımı olarak görmedim. Markanın benim farklı yönlerimi yansıtması bu yüzden beklenebilir bir durumdu. MB&F psikolojik özelliklerimi yansıttığı kadar otobiyografimden enstantaneler de sunuyor. Marka imajının bu ikisi dışında sunduğu her şey de benim gurur duymamı sağlıyor.
QP: Yarattığınız modellerin hepsi benzersiz duruyor, fakat bir taraftan da geçmişime dair tam olarak anımsayamadığım anları ve nesneleri hatırlatıyor. Bir şekilde ilham kaynaklarınızı artistik yönle geliştirmeyi başarıyorsunuz, markanın sırrı burada mı yatıyor?
MB: İlham kaynaklarım yaşadığım tecrübelerden ve anlardan geliyor, çocukluk hayallerim de popüler kültür de bunlara etki ediyor. Eğer aynı jenerasyona üyeysek dünyanın geri kalanıyla ortak esin kaynaklarımız var demektir. Bu özellik benim yanımdaki insanlarda da bulunan bir nitelik.
QP: GPHG ödüllü HM4 Thunderbolt’u gördüğüm ilk anı hatırlıyorum da, model bir saatten çok bir sanat eserini andırıyordu. El işçiliği ve kasa şekli tamamen farklıydı, HM4’un bu bağlamda markayı sınırların ötesine taşıyabilecek, kabul görmüş şekillerinin yok sayılabileceği paralel bir evrene kapı açtığını söyleyebilir miyiz?
MB: HM4 hem marka hem de benim için bardağı taşıran son noktaydı, onun hiç satmayacağına dair ciddi şüphelerim vardı. Fakat HM4 büyük başarı yakaladı, onun başarısından sonra ilk kez insanların beni en çılgın projelerimde dahi takip edeceğine inandım. HM4 beni tamamen özgür bıraktı, onun yardımıyla daha sıra dışı projelerde çalışma imkanı yakaladım.
Detaylar
MB&F Legacy Machine NO1
Fiyat: İstek üzerine
Materyal: 18 ayar pembe altın
Kalibre: Jean-François Mojon ve Kari Voutilainen tarafından geliştirilen elle kurmalı MB&F LM1 kalibresi
Çap: 44 mm
Güç rezervi: 45 saat
Parça sayısı: 279
QP: Markanın ilk dairesel kasalı modeli LM1’dı, “Legacy Machines, Tribute to 19th Century Watchmaking” MB&F’i bir aile olarak düşünürsek LM1’ı ailenin hangi üyesi olarak var sayabiliriz?
MB: Legacy Machines; Horological Machines, Performance Art Pieces ve Co-Creation’larla beraber bizim dört çocuğumuzdan biri.
QP: Sizin de yardımlarınızla robotlar yüksek saatçiliği bir nevi işgal etti. “Melchior, Sherman ve Balthazar” fikri nasıl doğdu, ve SIHH gibi yakın bir gelecekte Caspar’ı görebilecek miyiz?
MB: Robotlar mekanik heykellerin gerçek bir özeti, 1960 ve 1970’lerde çocuk oyuncaklarında ve bilim kurgu filmlerinde büyük rol oynadılar. Şu an yolda olan birden fazla robotumuz var, ama bu üç beyefendiden sonra en az 18 aya daha ihtiyacımız var, şimdi gidip diğer yaratıcı yönlerimizi keşfetme zamanı.
Çinli sanatçı Xia Hang tarafından yaratılan ve M.A.D. Gallery Geneva’da sergilenmiş ‘It’s mine’.
QP: “LM1 Xia Hang” ve “HM4 Only Watch” gibi modeller yüksek saatçiliği, sanatı, eğlenceyi ve vizyonunuzu birleştiriyor. Bu saatlerin arkasında yatan gerçek amaç nedir? İnsanların dikkatini mi çekmek istiyorsunuz yoksa eğlenmek mi?
MB: Robotlar nasıl ki heykellerin gerçek bir özetiyse bu özel saatler de bizim için gösteri sanatları kategorisinde yer alıyor. Bu proje tamamen kreasyonlarımızı işlerini beğendiğimiz sanatçıların ellerine teslim etmekten geçiyor. Bahsedilen iki model özelinde düşünecek olursak Çinli sanatçılar Xia Hang ve Huang Hankang kendi fikirleriyle heyecan yaratan, çığır açan ve yepyeni parçalar yarattı.
QP: Saat üreticileri kültür & sanat etkinliklerine destek sağlarken siz üç farklı yerde M.A.D. Gallery açtınız. Galerilerin amacı mekanik sanat objelerini yüceltmek mi yoksa birilerine ilham kaynağı olmak mı?
MB: MB&F geleneksel saat üretimi tekniklerini kullanarak günümüz için farklı sayılacak kinetik ve zamanı gösteren el işi oymalar yapıyor. Zamanı göstermek tablodaki küçük bir fırça darbesi kadar önemli. M.A.D. Gallery’lerde yer alan sanatçılar da aynı vizyona sahip olduğumuz, ancak farklı paralellerde yani sektörlerde yaratılar ortaya koyan insanlar. M.A.D. (Mechanical Art Devices / Mekanik Sanat Eserleri) başlığı galerilerdeki eserler hakkında yeteri kadar bilgi veriyor; ancak buradaki parçalar onları yaratan sanatçıların kişisel geçmişinden beslenen, yaratıcılık ve zanaatla pekiştirilmiş eserler.
Bruno Lefèvre-Brauer’in M.A.D. Gallery Geneva’da sergilenen ‘Viva la Robolución!’ sergisinden; retro-fütüristik robot Commodor.
QP: M.A.D. Gallery’lerdeki eserlere kimler ilgi gösteriyor, MB&F sahipleri mi yoksa sizin arkadaş kategorinizde yer alanlar mı?
MB: Herkes! M.A.D. Gallery’ye gelenlerin %95’i MB&F’den haberdar bile değil. Vitrindeki sanat objelerine gözleri takılıyor ve onu merak ederek kapıdan içeri giriyorlar. Eğer gerçekten içeri girebilecek cesaretleri varsa daha önce hiç görmedikleri bir şeyi keşfediyorlar. Ziyaretçilerimizin hepsi bize gerçekten şaşırdıklarını ve farklı bir dünyayla tanıştıklarını anlatıyorlar.
QP: Nasıl arkadaş ediniyorsunuz?
Sanırım yetenekleri ve yaratıcılığı test eden bir eliminasyon sisteminiz var… Marka isminde bahsettiğiniz bu arkadaşlar kimler?
MB: Bu insanlar benim hayallerimi gerçekleştirmemde bana yardımı dokunan kimseler. Mühendisler, saat ustaları, sanatçılar ve MB&F’in daimi kadrosu… Ekiptekiler sadece mücadeleci kişilikleri yüzünden değil aynı zamanda güçlü kimlikleri yüzünden de bir araya geliyorlar. Arkadaşlarımızın hepsi mükemmel insanlar, böyle bireyler birleşince ortaya emsalsiz bir sadakat, enerji ve tutku çıkıyor. Bana bu kadar kısa sürede 12 farklı kalibreyi nasıl yarattığımızı soruyorlar, cevap oldukça basit: Harika bir takımla çalışıyorum.
QP: Şu an yüksek saatçilikteki güncel bir modelin sizin ilham kaynağınız olması mümkün mü?
MB: Kari Voutilainen’den Denis Flageollet ya da Felix Baumgartner’a kadar herkes benim esin kaynağım olabilir. Bu isimlerin tek artısı muazzam yetenekleri olması değil aynı zamanda yaptıkları işlere etki eden bir hayat hikayeleri olmaları.
QP: MB&F’den önce sizi en çok heyecanlandıran üreticiler kimlerdi?
MB: Herkesten bağımsız olan üreticiler. Onlar ürünlerini satabilecekleri bir pazarın olup olmamasını önemsemiyorlar, sadece kendilerini ifade etmek istiyorlar.
QP: SIHH 2017’de MB&F’ten neler beklemeliyiz?
MB: MB&F’den ne beklenebilir ki, elbette herkesi şaşırtması…
QP: Son olarak bilim kurgu filmlerinde şu ana kadar çekilmiş en iyi sahne hangisi?
MB: Bilim kurgu benim çocukluğumdu; benim hayal kurmamı, dünyayı kurtaran bir kahraman olmadığım zamanlarda gerçekliğimden kaçmamı sağlardı. Ama şimdilerde bilim kurguyu takip etmiyorum, gerçekliğim hayallerimin de ötesine geçti. Hip olduğumuz kalite seviyesini devam ettirmek için daha önce hiç olmadığı kadar çok kaynağı imalata katmamız gerekiyordu.