WILHELM SCHMID
Bu yıl A. Lange & Söhne, tarihinin belkemiğini oluşturan modelleri yıl dönümleriyle öne çıkardı. Hal böyle olunca, biz de CEO Wilhelm Schmid ile buluşup, geçmiş ve gelecek ile gelenekselcilik ve inovasyon arasındaki dengeleri konuştuk.
QP: Klasik yüksek saatçilik kültürünü devam ettirmek için Lange nasıl aksiyonlar alıyor?
Wilhelm Schmid: Zor bir soru çünkü yaptıklarımızı anlatmak için saatlerce konuşabilirim. Güçlü marka ve şirketlerin, “güçlü” unvanıyla eklemlenen kültürü yaşatmaları gerektiğine inanıyorum. Bu kültür, söz konusu oluşumun DNA’sını korumak için çok önemli. Ben eğer yarın Lange’nin özünde yatan değerlerden birini değiştirmek istersem, bu aksiyonu alacak gücü kendimde bulamam. Bu durum temel değerleri korumanın ne kadar önemli olduğuna işaret ediyor. Bireyin, onlarca hatta yüzlerce yıllık değerleri bir anda değiştirememesi de yüksek saatçilik kültürünü canlı tutuyor.
QP: Gelenekselden inovatif bakış açısına dönersek; 25’inci yıl dönümünüzde Lange 1 için tasarlanan logoda Brandenburg Gate’i kullandınız. Bunun sebebi nedir?
WS: Brandenburg Kapısı sosyolojik ve
politik açıdan değerlendirildiğinde kamuoyu
ve Almanya için oldukça kayda değer bir dönüşümü sembolize ediyor. Malum, Almanya’nın tek bir kara parçası haline gelişini milat sayabiliriz. Brandenburg Kapısı’nın temsil ettiği olaylar yaşanmasa, Walter Lange şirketi yeniden kurabilecek hale gelemezdi ve biz Lange 1’in 25’inci yıl dönümünü kutluyor olamazdık.
QP: SIHH ve Baselworld’ün birbirine sırtlarını dayaması ve iş birliği içerisine girmesiyle ilgili ne düşünüyorsunuz?
WS: Bizi çok etkilemiyor. Yalnızca ocak yerine nisanda bu koltukta oturuyor olacağım.
QP: Bazı markalar sanat ve yüksek saatçilik sektörünün hedef kitlesini ortak paydada gördüğü için bu iki disiplini bir araya getiren pazarlama stratejileri yürütüyor. Siz bu iş birliğine nasıl yaklaşıyorsunuz?
WS: Bu ilişkiyi koleksiyonerlik mantığına bağlıyorum. Kimileri sanat eseri ya da mobilya topluyorlar; kimileri vintage saat ya da klasik otomobil… Ben tüm koleksiyonerleri aynı hedef kitlede görüyorum.
QP: Kişisel sanat koleksiyonunuz var mı?
WS: Evet ve ben genç sanatçıları desteklemekten yanayım. Bilindik bir galeriye adım atıp, sırf popüler olduğu için bir sanatçının eserini satın almıyorum.
QP: Ne tür eserler ilginizi çekiyor?
Bu sorunun cevabını merak edenleri QP:26. sayımızın 84. sayfasına davet ediyoruz. Dergiye abone olmak için ise abone@qpmagtr.com adresinden bizimle iletişime geçebilirsiniz.