WILHELM SCHMID

  • 4 SHARES

10 yıldır A. Lange & Söhne’nin CEO’luğunu üstlenen Wilhelm Schmid ile müşterilerin ve koleksiyonerlerin isteklerini ön planda bulundurarak konfigüre edilen manüfaktürün yeni profesyonel düzeni hakkında konuştuk.

QP: Watches & Wonders şimdiye kadar düzenlenen en kapsamlı dijital fuarlardan birine dönüştü. Sizin fuardan beklentileriniz nelerdi, sonuçtan memnun musunuz?

WS: Bu yılki fuar sonrası da farkına vardık ki, fiziksel olarak saatleri deneyimlemek dışında her türlü paylaşımı dijital fuarlar aracılığıyla da gerçekleştirebiliyoruz. Her ne kadar bu deneyimi dört gözle bekliyor olsak da, Lange Experience Hub’ı ziyaret ettiğinizde kütüphanemizi online olarak gezebiliyor, canlı olarak düzenlenen konuşmalara ve Antony de Haas ile soru cevap seansına katılabiliyor ve hatta dijital bir fotoğraf çekimi bile gerçekleştirebiliyorsunuz. Katılımcılara, profesyonel fotoğrafçılar ile farklı ışıklarda saatleri inceleme şansını bile sunuyoruz. Dolayısıyla fuardaki performansımızın beklentilerimin çok üstünde olduğunu düşünüyorum.

QP: Fiziksel olarak gerçekleşen fuar tradisyonunun pandemi sonrasında devam edeceğini ve gerekli olduğunu düşünüyor musunuz?

WS: Açıkçası bu kararı ben vermediğim için çok mutluyum çünkü doğru cevabın ne olacağından emin değilim. Birçok müşterimizin fuar ortamında kişisel etkileşimi ve saatleri yakından incelemeyi çok istediklerini biliyorum. Bu süreçte birçok farklı kanaldan online görüşmeler yapmaya alıştık. Belki de gelecekte bu alışkanlıktan tümüyle vazgeçmeyeceğiz ve online iletişim yeni düzende de sürecin bir parçası olacak.

QP: Pandemi sürecinde butikleriniz ile ilgili çözmeniz gereken en büyük sorun ne oldu?

WS: Pandeminin beklenmedik bir durum olması sebebiyle hazırlıksızdık ve en başta global olarak büyük zorluklarla karşılaştık. Bu benim profesyonel hayatımda da ilk kez başıma gelen bir durum oldu. 2020’de Mart- Temmuz ayları arasındaki dönemin çok zor geçtiğini söyleyebilirim ama ikinci dalgada artık olabileceklere hazırlıklı hale gelmiştik. Butik çalışanları tüm müşteriler ile şuan ikimizin iletişimde olduğu gibi iletişimdeydi. Kendimizi ilk dalgada sonraki dönemde olabileceklere hazırlıklı hale getirdik. Bu dönemde farkına varılması gereken sadece markanın değil müşterilerin de bir değişimden geçmiş oluşu. Her ne kadar yeni saatler hakkında bilgi edinmeyi isteseler de, herkes buluşulabilecek en güvenli ortamın dijital dünya olduğunun farkındalığı ile hareket ediyor. Saatleri üretme şeklimiz olmasa da, iletişim şeklimiz büyük bir değişimden geçmek durumunda kaldı.

QP: Odysseus koleksiyonu hakkındaki fikirlerinizi öğrenebilir miyim? Köklü bir marka olarak tümüyle yeni bir koleksiyon tanıtma süreci nasıl geçti?

WS: Tanıtım süreci düşündüğümüz kadar zorlu olsa da, koleksiyon beklemediğimiz kadar ilgi uyandırdı ve başarılı oldu. Koleksiyonu tanıttığımız Ekim ayının sonunda Dubai’deydim ve o zamandan beri sevenleri olduğu gibi modelleri tercih etmeyen birçok müşteri de oldu. Bu bence harika çünkü baştan beri istediğimiz aslında bu. Herkesin favorisi olamayız çünkü zaten yılda birkaç bin saat üretebiliyoruz dolayısıyla tasarımlarımız herkes için değil sadece saatleri çok beğenenler için. Geçtiğimiz yıl Nisan ayında tanıttığımız modelin beyaz altın ve çelik versiyonlarına olan ilgi beklentimizin çok üstünde oldu bu yüzden bu siparişleri hazır hale getirmek bir hayli zaman alacak. Şimdiden bunun için özür diliyorum ama koleksiyonu çok zor bir dönemde tanıttığımız için manüfaktür süreçleri kesintiye uğramak durumunda kaldı. Bu dönemin etkilerini hala hissediyoruz. Bu bir marketing hikayesi değil biliyorum ama limitli bir üretim kapasitemiz var ve talep bu kapasitenin çok üstünde oldu. Hala üzerinde çalışıyoruz ama finalize etmek zaman alacak gibi duruyor.

QP: Bu seneki fuarda yeni Odysseus modelleri tanıtmama sebebi olarak bu durumu gösterebilir miyiz?

Bu sorunun cevabını merak edenleri QP No:39’un 66. sayfasına davet ediyoruz. Dergiye abone olmak için ise info@qpmagtr.com’a e-mail atarak iletişime geçebilirsiniz.