GUILLERMO ROSENBERG

  • 141 SHARES

Geçtiğimiz aylarda AC Milan’ın stil partneri olan Boglioli’nin CEO’su Guillermo Rosenberg, takım elbisenin modasının asla geçmeyeceğine
bizi de inandırdı.

QP: Boglioli’nin yakın tarihte AC Milan ile kıyafet partnerliği özelinde anlaşmasına istinaden, öncelikle futbolla aranız nasıl?

Guillermo Rosenberg: Hiçbir zaman ciddi anlamda futbol oynamadım, ki bunun spor dünyası adına çok doğru bir karar olduğunu düşünüyorum. Ama konu stadyumda ya da televizyon karşısında maç izlemek olduğunda, beni yenebilecek sayılı insan vardır diyebilirim.

QP: AC Milan’ın önceki partnerlerinin Diesel ve Dolce & Gabbana olduğunu düşünürsek, şimdi artık erkek giyim kodlarının daha modern ve minimal bir duruşa evrildiğini söyleyebilir miyiz?

GR: Aslına bakarsanız şu an içerisinde bulunduğumuz pazarın birbirinden farklı stilleri barındırabilecek potansiyeli var. Ancak AC Milan’ın bu değişikliğe gitmesindeki sebep, bence Milano gibi bir şehri ortak değer olarak belirleyebileceği, modern ve şık bir marka olmamızdan kaynaklanıyor.

QP: Futbolcuların pazarlamada etkili olabileceklerini düşünmenizdeki etkenler neler?

GR: AC Milan Avrupa’daki en güçlü futbol takımlarından biri. Ekibin sadece Avrupa’da değil, dünyanın pek çok yerinde oldukça etkili bir takipçi kitlesi var. Haliyle, takımla bir araya gelmek bizim için oldukça heyecan ve gurur verici bir fırsat. Her oyuncu göz önünde; pek çok insan tarafından rol model olarak görülüyor. Bu yüzden sahaya çıkmadıkları zamanlarda da örnek bir profil çizmek istiyorlar. Bu profili şekillendiren en önemli detayın Boglioli’nin elinden üretilmesi tabii bizi de ön plana çıkartıyor.

QP: Instagram’ın kurucularından Kevin Systrom Boglioli giydiğinde kendini stereotipik bir bankacı gibi hissetmediğini söylüyor. Formal ve casual giyim arasında Boglioli nerede konumlanıyor?

GR: Boglioli’nin konumu tam olarak çağdaş yaşam tarzı, sofistike bir stil, rahatlık ve şık görünmek arasında bir yerde konumlanıyor. Bunu ne tarafa çekeceğiniz tamamıyla size bağlı.

QP: Söylediğiniz her madde bugün kendini sartoryal olarak adlandıran markaların prensipleri arasında yer alıyor. Bu minvalde Boglioli’yi ayrıştıran özellik nedir?

GR: Boglioli bu söylediğim değerleri hayata geçirmenin en iyi yolunu biliyor. Özellikle kumaş ve renk seçimi, boyama konusunda kendimize olan güvenimiz sonsuz diyebilirim. Boyama tekniklerindeki üstün kapasitemiz,
lüks algısını modernize etme konusunda, bize farklı bir yol açıyor

QP: Pek çok lüks marka yıllardır kreatif direktörlerle birlikte çalışsa da Boglioli ilk kreatif direktörünü 2015 yılında işe aldı. Bu, markanın DNA’sını korumaya ve sağlamlaştırmaya yönelik bir önlem miydi?

Bu sorunun cevabını merak edenleri QP:27. sayımızın 112. sayfasına davet ediyoruz. Dergiye abone olmak için ise abone@qpmagtr.com adresinden bizimle iletişime geçebilirsiniz