DEVRİMSEL PARADOKSLAR
Baselworld 2019’da, ikonik modelini yeniden yaratan ve güncelleyen Chanel’in yeni J12 tasarımını yerinde keşfediyoruz. Karşımızda projenin anahtar isimleri Nicolas Beau ve Arnaud Chastaingt var.
Chanel’in yüksek saatçilik ve mücevher segmentlerinin geliştirilmesinden sorumlu Nicolas Beau önce J12’nin DNA’sını değiştirmeden, yeni bir modeli piyasaya sürmenin sanıldığının aksine oldukça zorlu bir süreç olduğunu söylüyor. Ardından yeni modelin detaylarına girmeden önce Arnaud Chastaingt’i takdim ediyor. Chastaingt’in 5 yıldır Chanel çatısı altında çalıştığını ve kendisinin The Monsieur, Code Coco ve Boyfriend modellerinin arkasındaki beyin olduğunu söylüyor. Aslında yüksek saatçilik kültüründe saatlerin arka planında yatan ismi tanıtmak, bir gelenek değildir. Ancak moda ve parfüm segmentlerinde bu şekilde tercih ettiklerinden, saat segmentinde de Arnaud’nun ön planda olması ihtiyacını duyduklarını söylüyor Beau ve sözü Chastaingt’e bırakıyor.
Arnaud Chastaingt, kendini şu sözlerle tanıtıyor: “Bildiğiniz üzere, ben J12’nin fikir babası değilim. J12, Jacques Helleu tarafından 2000 yılında tasarlandı. Bu model lanse edildiğinde ben daha 20 yaşında, eğitimine devam eden bir tasarım öğrencisiydim. Saati gördüğüm anda tasarıma aşık oldum ve yüksek saatçiliğe olan bakış açım değişti. Çünkü önceleri, açık konuşmak gerekirse saat dünyası ilgimi çekmiyordu, ilham kaynaklarımı farklı disiplinlerde buluyordum. Yüksek saatçiliğin mühendislik kısmından ziyade, J12’nin tasarım diliyle birlikte saatlerin estetik duruşlarından etkilenmeye başladım. 2003 yılında J12’nin beyaz modeli lanse edildiğinde, ben Cartier için çalışmaya başlamıştım, 10 yıl boyunca da burada çalışmaya devam ettim.”
İşe başladığı ilk zamanlarda, saatçilik namına hiçbir bilgi sahibi olmadığını itiraf ediyor Chastaingt. Kariyerini şekillendirecek bu fırsat sayesinde saatçilik dünyasını keşfettiğini ve Chanel gibi bir köklü moda markasının saatçilik sektörüne girip, başarılı olmasından da ayrıca çok etkilendiğini anlatıyor. Ona göre J12, klasik saatçilik kodlarını kıran ve bunu yaparken diğer markalara da ilham kaynağı olabilecek bir üretimdi.
Röportajın devamını QP No:25’te bulabilirsiniz.