SAHİ, KAÇ KİŞİYDİLER?
‘Dahi’ eşlerinin gölgesinde kalan sanatçılara iade-i itibar.
Yazı İdil Deniz Türkmen
Dora Maar, Lee Krasner ve Dorothea Tanning’i nasıl bilirsiniz? Dora Maar’ı muhtemelen Picasso’nun resimlerinden hatırlarsınız. Lee Krasner’a Pollock’ın eşi, Dorothea Tanning’e de Max Ernst’in eşi sıfatıyla, büyük sanatçıların biyografileri bölümünde denk gelmiş olabilirsiniz. Aynı dönemlerde yaşayan bu üç kadının ünlü ressamların sevgilileri ya da kibarca söyleyecek olursak ‘ilham perileri’ olmaktan başka bir ortak özellikleri daha var: Üçü de, isimleri ancak günümüzde duyulmaya başlanmış, bugünlerde büyük kurumlarda retrospektifleri sergilenen sanatçılar.
Ancak ölümlerinden yıllar sonra eşlerinin gölgesinden sıyrılıp kendi üretimleriyle ön plana çıkan bu figürler, o dönem çoğu kadının yaşadığı gibi “dahi sanatçının arkasındaki kadın” etiketiyle varlıklarını sürdürmüşlerdi. Ta ki bugüne kadar…
Dora Maar adıyla bilinen Henriette Théodora Markovitch (1907-1997) Pablo Picasso’nun uzun dönem birlikte olduğu kadınlardan biri olarak anılmasına rağmen aslında kendisi de önemli bir sürrealist sanatçı. Paris’te André Lhote’un atölyesinde, École de Photographie de la Ville de Paris, Union Centrale des Arts Décoratifs ve Académie Julian’da eğitim aldı. Burjuva bir aileden gelmesine rağmen devrimci olan Maar’ın Picasso’nun komünist olmasında da etkisi olduğu biliniyor. Fotoğraf, resim ve şiir alanlarında üretimler gerçekleştiren sanatçı, Brassaï ve Man Ray’den ilham alarak siyah beyaz çalışmalar üretti. Guernica tablosunun yapım aşamasında Picasso’nun kullandığı görsel belgelerin çoğunun Maar’ın fotoğrafları olduğu bilinir. Biz ise onu Picasso’nun resimlerinde betimlediği üzgün, dengesiz ve duygularına hakim olamayan kadın figürü olarak tanıyoruz. Oysa Maar, 1930’larda pek çok sürrealist sergide yer aldı, tanınırlık kazandı. Armadillo fetüsünü fotoğrafladığı, “Portrait of Ubu” (1936), bugün bile en çok karşımıza çıkan sürrealist kartpostal görsellerinden biri. Bu fotoğraf, 1936’da L’Exposition d’objets surréalistes’de de sergilendi. 1997’deki ölümünden sonra işleri Paris Galerie, National Museum Centro de Arte Reina Sofia, Palazzo Fortuny gibi kurumlarda sergilense de ilk kapsamlı sergisi yıllar sonra, geçtiğimiz Temmuz ayında Paris’te Centre Pompidou’da açıldı. Sergide Maar’a ait 500 kadar fotoğraf ve belge gösterildi. Kasım ayında ise Tate Modern Dora Maar retrospektifine yer verecek.
Yazının devamını QP Women No:4’de 24. sayfadan itibaren okuyabilirsiniz.