SAFARİ ENDEKSİ

  • 96 SHARES

Modada kültürel etkileşim veya pragmatik yansımalar. Marc Jacobs, Valentino, Prada… Kültürlerarası etkileşim yapmak üzere yola çıkıp, alkış beklerken eleştiri oklarının hedefine oturan modaevleri arasında kimler yok ki…

Yazı: Serap Gecü

Moda tasarımcılarının farklı coğrafyalar ve kültürlerle özdeşleşmiş kıyafetleri, desen ya da baskıları yorumlayarak kendi koleksiyonlarında kullandıklarına sıklıkla tanık oluyoruz. Çoğunlukla sadece kıyafetlerdeki etnik unsurlarla da sınırlı kalmayan bu tercihler, defilelerdeki modellerin saç ve makyaj stilleriyle de vurgulanıyor. Ancak, tasarımcıların işini bazen bir hayli kolaylaştıran bu kültürel ilhamlar, söz konusu kültürün yarattığı etki ve geçmişine dair herhangi bir sorumluluk üstlenilmeden, o kültürün kökenine dair bir alt metin sunma çabasına girilmeden, fütursuzca kullanıldığında oldukça yüzeysel ve pragmatik kaldığı için eleştiri konusu oluyor.

Buradaki tercihlerin tasarımcılar tarafından bilinçli veya bilinçsizce yapılmış olması sonucu değiştirmediği gibi, karşılaşılan tepkileri de azaltmıyor. Bir tasarımcının koleksiyonunda başka kültürlerden öğelere yer vermesinin arkasında kültürlerarası etkileşim isteği de olsa, bazı inceliklere dikkat edilmediğinde, tasarımcı kendini “kültürel iç etme” [cultural appropriation] tartışmalarının ortasında buluyor.

Elbette, ne yüzeysel ilham çabaları ne de kültürel iç etme konuları yeni mevzular. Son 10 yıldır, sosyal medyanın etkisiyle daha uzun tartışmalar ve savunmalarla karşılaşıyor olsak da, bu konuların tartışılmaya başlaması aslında 1960’lara kadar uzanıyor.

Tasarımcıların kültürel ilham konusunda en sık başvurdukları coğrafya olarak Afrika’yı ele almak mümkün. Afrika ülkelerine has kültürel unsurlardan esinlenme konusunda sınır tanımayan moda tasarımcıları, bu ilhamla tasarladıkları koleksiyonlarıyla ilgili pek çok açıdan eleştiriye maruz kalıyorlar. Ortaya çıkan kıyafetleri lanse ederken podyumlarda siyahi modellere hiç ya da yeterince yer vermemeleri, koleksiyonun tanıtımına dair metinlerde bu kültürleri herhangi bir şekilde onore etme çabası duymamaları çok tartışılıyor.

Yazının devamını QP Women No:3’de 70. sayfadan itibaren okuyabilirsiniz.