NİTELİK MANİFESTOSU
Yeniliğin hiç olmadığı kadar çabuk tüketildiği bu çağda, Fondazione Prada’nın içinde yer alan Deposito’da 7 dakikalığına da olsa modada esas olanın nitelik olduğunu hatırlıyoruz.
Bu alandan lokasyon belirtmemize vesile olan ise Prada İlkbahar/Yaz 2020 defilesi. Runway’den enstantaneleri paylaşmadan önce, bu koleksiyonun büyük resmi görmemizi sağlayan bir araç olduğunu ve çoğu markanın bu kriterin yanından bile geçemediğini belirtmek önemli. Milyar dolarlık bir endüstride, moda ibaresi altında satılan tasarımların esas önceliğinin her daim giyilebilir oluşunun hatırlanması ve yeni tasarımlar ile hatırlatılması. Bu tasarımları tek sergileyebileceğiniz alanın vücudunuz olduğunu düşündüğünüzde, defilelerdeki look’lar bu kritere yaklaştıkça, satın alma olasılığınız da bir o kadar artıyor. Bu da sadece endüstrinin büyümesine değil, aynı zamanda modayı hayatımıza dahil etme noktasında da belirleyici oluyor. Miuccia Prada’nın İlkbahar/Yaz 2020 koleksiyonu için geliştirdiği özel kürde ise öze indirgenme ve kompleks olana bir antidot oluşturma temel katkı maddelerinden. Kıyafetlerinizin sizi değil, sizin onları giydiğinizi vurgulamaya yönelik bir materyal, form ve kesim birlikteliği.
Her zaman geçmiş moda 10 yıllarından referanslara koleksiyonlarda yer veren ve hatta çoğunlukla bunları birbiri ile karıştırarak idealize eden Miuccia Prada için ise bu koleksiyonda 20’ler, 70’ler ve 90’lardan karışık bir teyp çalıyor. Nedeni ise bu belirli dönemlerde modada sadece ikonlaşmış kesim ve tasarımların değil, bireyselciliğin de öne çıkıyor oluşu. Deri anvelop bir etekle eşleşen moher bir yarım kollu triko veya 70’ler referanslı egzantrik kesimi ile klasikleşecek bir takım elbise. Seçim sizin, Prada bu sezon bir dayatmadan yana değil, herkes tercihini kendine yakın olandan seçsin istiyor. Maksat kişiliğinizi yansıtmasa bunun için sizin araçlarınız neler? Ve buna bu koleksiyon aracılığıyla hangi look ile cevap bulabiliyorsunuz? E tabi bu kadar mantığa biraz naiflik ve hafifliği de eklemek gerekiyor. Look’lardaki büyük deniz kabukları ile oluşturulan takı tasarımları bu konuda imdada yetişiyor. Sonuçta bunlar ofisinden her akşam kaydırakla çıkan birinin elinden çıkan tasarımlar, bunu arada hatırlamakta fayda var.