EL İŞÇİLİĞİNİN RASYONEL ÇÖZÜM ORTAĞI BUGÜN YAPAY ZEKA.
Oscar Wilde, çocukların küçük yaşlarda kitaplara antipati duyduğundan ve bu yüzden el işçiliğinin eğitimin temelini oluşturması gerektiğinden dem vuruyor ve ekliyor: “Kız ve erkek çocukları, bir şeyler yaratmak için ellerini kullanmayı öğrenmeliler. Ancak bu şekilde yıkıcı ve şımarık olmaktan uzak olabilirler.”
QP Women’ın yeni sayısı, her ne kadar içimizde kalan çocuğu farklı araçlarla dışarı çıkarmanın alternatif yollarını aramak üzerine kurulu olsa da, aslında bir önceki sayının etkisi bu sayfalarda da hissediliyor. Malum, önceki sayıda düşünceli olmak üzerine odaklanmıştık. Şimdi bu düşünce bulutu içerisinde, genelden özele doğru bir yol izlemeye çalışıyoruz. Farklı konulara odaklanırken aslında her şeyin öyle ya da böyle çocukluk dönemine ilişkilendirilebilir oluşu, küresel değerlerin geçirdiği değişim sırasında sıfır noktası olarak neyi merkeze oturtmamız gerektiğine işaret ediyor.
Oscar Wilde, çocukların küçük yaşlarda kitaplara antipati duyduğundan ve bu yüzden el işçiliğinin eğitimin temelini oluşturması gerektiğinden dem vuruyor ve ekliyor: “Kız ve erkek çocukları, bir şeyler yaratmak için ellerini kullanmayı öğrenmeliler. Ancak bu şekilde yıkıcı ve şımarık olmaktan uzak olabilirler.” Bu satırları okuduktan sonra sormadan edemiyoruz: Yeni jenerasyonu el işçiliğine, nevi şahsına münhasır ve biricik parçalara iten şey, bu tasarımlara atfedilen değer mi? Yoksa lüks segmentine mensup markalar, bu açığın farkına vardıkları için mi el işçiliğini yeniden gündeme taşımanın peşindeler? Ya da bu ihtimalleri ortak bir paydada buluşturmak mümkün mü? Sahi, el işçiliği günümüzde tam olarak ne ifade ediyor?
Lüks markaların ve moda sektörünün el işçiliğiyle münasebeti, her zaman baki kalacak güçlü bir bağ. Lakin sektördeki dalgalanmalar, kimi zaman bu ilişkinin zedelenmesine sebep oluyor. Öyle ki, sektörün iş odaklı mecralarından Business of Fashion, yeni jenerasyonun ellerini kullanarak geçimlerini sağlayacakları sektörlerden uzak durduğunu, bu yüzden de zanaatkarların soyunun tükeneceğini söylüyor. Web sitesinin genel yayın yönetmeni Imran Amed, mekanikleşmiş ve küresel üretime odaklanan markalar nedeniyle, zanaat odaklı pozisyonlardaki açığın kapanacak gibi görünmediğini söylüyor. Amed, el işçiliğinin bir meslek olarak revaçta olmadığını dile getirirken, öte yandan lüks markalar bu nosyonu sahiplenmek ve müşterileri bu kanal aracılığıyla kendine çekmek için araçsallaştırıyor.
Tam bu minvalde sorduğumuz sorulardan belki de en can alıcı olanına cevap buluyoruz. Forbes tarafından yayınlanan bir makalede verilen bilgiler ışığında, zanaatkarlık üzerine odaklanan halihazırda 36 milyar dolarlık bir sektör mevcut ve tüketiciler bu pazar payından kendilerine düşen dilimi almak için hazır. Lakin şöyle bir gerçek var ki, bu tüketicileri genç nesil domine ediyor ve yeni nesil, el işçiliğini sadece sözlük anlamıyla kullanmak istemiyor.
Yazının devamını QP Women No:3’de 68. sayfadan itibaren okuyabilirsiniz.