VIVA MEMPHIS
Bir başka tabirle mutlu yıllar Ettore.
Ettore Sottsass’ın doğumunun üzerinden tam 100 yıl geçti. Aynı zamanda takvimler Avusturya orijinli İtalyan tasarımcının vefatının 10. yıl dönümünü gösteriyor. Her marketing direktörünün ağızının suyunu akıtacak matematik tesadüf haliyle Ettore’yi olabildiğince çok anmamıza sebep oluyor. The Met, 21 Temmuz’da başlattığı sergisinde, 8 Ekim’e kadar Sottsass’ı “Radical Design” başlığı altında ağırlıyor. 60 yıldan fazla tasarım dünyası için üreten Signore Ettore’nin bildiğiniz kadar bilmediğiniz taraflarına da şahit olacağınız yıl içerisinde bir başka saygı duruşu Atlantik’in diğer tarafından geliyor. Venedik’teki San Giorgio Adası Ettore’nin totemik cam heykellerini sergiliyor. Serginin küratörü, Luca Massimo Barbero tasarımcının 1947’de yapmaya başladığı 220’den fazla camdan heykelini bir araya getirmeyi başarıyor.
Bu kez görmenizin muhtemel olduğu serginin adı, Ettore Sottsass: The Glass. Yine aynı kıtada bir saat-sever olarak İsviçre’ye yolunuzun kesin düşeceği olasılığını denkleme katarak Vitra’nın Bazel kampüsüne ilerlediğinizde bir başka Ettore kürasyonu karşınıza çıkıyor. Bu kez serginin adı “Rebel and Poet”. Mimar ve tasarımcı sıfatlarının ardına şairi de ekleyen Ettore’nin yazma alışkanlığı talihsiz bir tesadüfle başlıyor. 1960’ta henüz Memphis akımını başlatmadan 20 yıl öncesinde tasarımcıya, bir Hindistan seyahati sırasında böbreklerinde ödem teşhisi konuluyor. Tedavi masraflarını, sonradan marka için taşınabilir kırmızı daktilo tasarımlarını vadedeceği Olivetti daktilolarının sahibi Roberto Olivetti üstleniyor. Tedavi Palo Alto’da Stanford’ın Medikal kanadında yapılıyor. Amerika kıtası işbu yıllarda Beat jenerasyonunun etkisi altında. Tedavisi tamamlanır tamamlanmaz soluğu San Fransico’da alan Ettore tahmin edebileceğiniz üzere Allen Ginsberg ve Jack Kerouac ile sıkı dostluğunu başlatıyor ve kalemi eline alıyor. Hastalığının tasarım tarafına katkısı tedavi sürecinde çizmeye başladığı dekonstrüktif renkli hap çizimleriyle perçinleniyor. Memphis yıllarında bu çizimler birer tasarım objesine dönüşüyor. Ettore, mimari estetiğiyle, kelimeleriyle olan deneyselliğiyle ve en çok da ürün odaklı tasarımlarıyla postmodernizim tarihine dahil oluyor. Yıl bitmeden istediğiniz kıtada Ettore’nin istediğiniz alter egosuyla tanışmayı es geçmeyiniz.