NOSTALJİ DÖNGÜSÜ
Bang & Olufsen’ın yeni BeoGram 4000 modeli, günümüz hi-fi teknolojisini geçmiş tasarım nosyonları ile birleştirerek yeniden şekillendiriyor.
Günümüz trendlerine göz attığımızda büyük bir bölümünün geçmiş zamanlara duyulan ilgi ile ilintili olduğu tezini ortaya atabiliriz. Moda tasarımlarının 80’li ve 90’lı yıllara dönüşü ya da her Perşembe sosyal medyalardan paylaşılan postların geçmişe özlemi derken, söz konusu ses titreşimleri olduğunda da pikap ve plakların yeniden revaçta olduğunu görüyoruz. Teknoloji ile birlikte her ne kadar ses sistemleri gelişim gösterse de , pikapların yaydığı nostalji hissiyatını da göz ardı etmemek gerekiyor. Bu noktada teknolojinin pikaba yakın sunduğu en yakın tasarım olma statüsüne sahip sınırlı edisyonuyla Bang & Olufsen BeoGram 4000’i incelemek gerekiyor.
Ses sistemlerinin karmaşık bağlantılarını alışılmışın dışındaki geometrik formlar ve basit kontrol yüzeyleriyle bir araya getirmeyi kendine misyon edilen Bang & Olufsen’ı, hi-fi tasarımlarında kendi segmentini oluşturan markalardan biri olarak tanımlamak mümkün. 1972 yılında Jacob Jensen ve David Lewis tarafından tasarlanan BeoGram 4000 serisi, 90’lı yıllarda pikap üretimini durduran Bang & Olufsen’in en bilinen tasarımlarından biri. Şimdiler ise marka ‘’Classics’’ adını verdiği başlığı ile geçmiş tasarımlarını günümüz dinamiklerine adapte ediyor. Kasım ayında Avrupa’da satışa çıkacak olan BeoGram 4000’in için şimdiden David Bowie plaklarını karıştırmaya başlayabilirsiniz.