LÜKS EDİT

  • 101 SHARES

Kılavuzumuz yavaş moda, aşırı hızlı kalemler ve lamba ışıkları: Bu sezonun lüks ürünleri derlemesi.

Yazı: Kim Parker

YENİ NEW YORK COOL

Tasarım odaklı moda yaklaşımını benimseyen markasını 2016’da tanıtan Emily Adams Bode Aujla, yıllar boyu ikinci el tekstili ve tarihsel zanaat tekniklerini sessiz sakin savunan biri oldu. New York ve Yeni Delhi’de üretilen el yapımı ürünleriyle, New York Erkek Moda Haftası’nda defilesi olan ilk kadın tasarımcı oldu, 2021’de CFDA moda ödülünün kazandı ve bunu gelenekseli yüksek modayla birleştirerek yaptı. Androjen tarzdan kopmadan, daha nostaljik ve duygusal bir yaklaşım arayanları kendine çeken Bode, reprodüksiyon vintage kumaşlardan ve kırkyama örtülerden ilham alan ceketlerden, yeniden kullanılan masa örtülerinden yapılma süslü gömlekleriyle şimdi kadın ve çocuk giyimi ve ev aksesuarına da giriyor.

KISA YOLDAN TASARIM TARİHİ

Bir “Artemide” lambaya sahip olmak, tasarım tarihiyle kısa yoldan iletişim kurmak demek olabilir mi? 1960’da Ernesto Gismondi tarafından kurulan bu Milano şirketi, altmış yıldır son derece yaratıcı aydınlatma konseptleri yaratıyor. Gerçekten de 1972’de Richard Sapper’in yaptığı “Tizio” tasarımı sektörde halojen ampulün otomotiv endüstrisi dışında ilk kullanımı ve New York’taki Metropolitan Sanat Müzesi’nin daimi koleksiyonunda yer alıyor. Issey Miyake ortaklığıyla 2012’de yaratılan origamiye benzer “IN-EI” lambası ise şimdi Londra’daki Victoria & Albert Museum’da. 1960’ların eğlenceli ve kıvrımlı tarzını taşıyan mantar biçimli Nessino masa lambası, her türlü iç mekana retro bir vurgu katmanın mükemmel yolu.

SAKİN BİR LOOP

“Gardırobun olmazsa olmazları” lafı genelde klişe görülür ama Slowear söz konusu olduğunda bu gayet ve hala geçerli. Venedik’te kurulmuş olan marka, zanaatkarlık ile modern çağa uyan yenilikçi materyallerin ışığında moda trendlerinden uzak durarak bir duruş sergiliyor. Artık başka üreticiler için bir şemsiye marka olan Slowear’in kökleri, askeri üniforma üreticisi olan ve daha sonra klasik kesim pantolonlarda -ki söylenenlere göre, bunların arasında dünyanın ilk chino’ları da vardır- uzmanlaşan Incotex’in 1951’deki kuruluşuna uzanır. Incotex bugün Slowear’de hala zamana yenik düşmeyen tasarımlar üreten bir avuç zanaat tutkunu markadan biri. Pamuklu streç kumaştan yapılan ve kemeri sabitlemek için ona has “blue loop” detayını barındıran, bunun yanı sıra otururken daha fazla alan yaratmak için bel kısmının arkasında kullanışlı bir V-kesimi olan Incotex’in rahat pantolonları daimi bir demirbaş olmayı hak ediyor.

MONTBLANC FERRARI ÇARPIŞMASI

Yazı gereçleriyle güçlü yarış otomobilleri pek birbirine yakın dostlar gibi görünmeseler de Montblanc, zanaatkarlığıyla bu kombinasyonun çok başarılı sonuçlarını ortaya koyuyor. Bu Alman markasının en yeni limited edisyonu, Ferrari’nin Daytona SP3 hiper otomobiline ve en yeni güçlü Icona serisine bağlılığını sunuyor. Kapağının ve barelinin yapımında hafif titanyumun kullanıldığı Stilema SP3, Daytona’nın akışkan biçimini yansıtırken, köşeli kapağı da otomobilin aerodinamik burnunun zarif bir varyasyonu. Otomobilin ince tamponundan ilhamla, üzerindeki çizgili Ferrari kırmızısı şerit kasasına heyecan verici bir ışık katıyor. Son bir bezeme olarak kalemin kapağına lazerle bir Şahlanan At amblemi işlenmiş. “Flavio [Manzoni, Ferrari’nin baş tasarım yöneticisi] ile hem Ferrari hem Montblanc kimliklerini kusursuz biçimde bir araya getiren, kendi sektörlerimiz içinde tasarımın ve inovasyonun sınırlarını zorlayan bir enstrüman ailesi oluşturduk,” diyor Montblanc CEO’su Nicholas Baretzki. Ve bu seriden dünyada sadece 599 adet bulunuyor.

GUCCIO’NUN SEYAHATLERİ

Guccio Gucci en iyi moda imparatorluğunun ilk kurucusu olarak bilinir ama İtalyan girişimcinin kariyerinin tohumları, Londra’daki Savoy Hotel’de genç bir valiz taşıyıcısı olduğu sıralarda atılmıştır. Gucci, uluslararası seyahat eden varlıklı kişilerle ve onların ince zevkleriyle ilk kez İngiliz misafirperverliğinin bu göz alıcı “Grand Dame”ınde çalışırken tanıştı ve ardından bu ona Floransa’ya döndüğünde bir deri eşya mağazası açma ilhamını verdi. İlk mağazasını Via della Vigna Nuova’da açmasının üstünden bir yüzyıldan biraz fazla bir zaman geçmişken, onun adını taşıyan şirketi şimdi, markanın kırmızı-mavi ağ şeridiyle süslü GG monogramlı bavullardan, çantalardan, küçük tote’lardan ve duffle çantalardan oluşan Savoy koleksiyonu ile lüks seyahat dünyası arasındaki bağlantıyı kutluyor. Pürüzsüz alüminyum bagajlar, Guccio Gucci’nin uzun yıllar önce çok etkilendiği gösterişli eski dünyanın yolculuklarındaki çabasız ruhu modern bir duyarlılıkla birleştiriyor.