KOMPLİKE ZANAAT

  • 114 SHARES

Taschen ve Jorge Pardo’nun sınırlı sayıdaki tasarımları form ve işlevselliğin, teknoloji ve zanaatkarlığın birleşimi olarak tanımlanabilir.

Yaşam alanlarınıza girmesi için bir tasarımın objesi hangi özelliklere sahip olmalı? İşlevsel olması, göze hoş görünmesi, belki de sadece koleksiyoneri olduğunuz sanatçıya ait olması yeterli olabilir. Tasarımın farklı perspektiflerle yorumlanabileceği ve herkesin kendine has gustosu ile şekillendiği gerçeği, gündelik hayatta gördüğümüz objelerin değişen görüntüleri tasarım ve sanatın ne kadar girift meseleler olduğunu yeniden kanıtlıyor. Bir süredir farklı sektörler arasında yapılan iş birlikleri ile de aslında bu tezimizi doğrular cinsten. Standartta farklı tasarımları olan ancak ortak noktada belli bir segmenti ifade eden ortaklıklardan biri de Taschen ve Jorge Pardo’ya ait. Kübalı-Amerikalı sanatçı Jorge Pardo’nun standart objeleri birer sanat eserine dönüştürme becerisi, en basitinden form ve işlevselliğin, teknoloji ve zanaatkarlığın birleşimi olarak tanımlanabilir. “Brussels Lamps” de bunlardan biri.

Pardo lamba serisini Taschen’in Brüksel butiğinin renkli duvarları için geliştirmişti. Uzun süre birçok farklı projede beraber çalışan Taschen ve Pardo, Pardo’nun denenmiş ve test edilmiş yaratıcı sürecini yeniden canlandırıyor. Kısmen Meksika sepetlerinden ilham alan bu el yapımı lambalar, ışığın farklı yönlerde ışımasına izin verecek şekilde şekillendirilmiş 50 PETG plastik diskin 3D lazer kesimiyle oluşuyor. Diskler daha sonra, soket ve ampul etrafına istiflenmeden ve üç çelik çubuk ve 150’den fazla alüminyum bağlantı parçasıyla bir arada tutulmadan önce elle boyanıyor. Farklı boy ve tasarımlardaki “Brussels Lamps”ın her biri 100’er edisyon ile sınırlandırıldı.