ESKİ FAKAT GÜNCEL
17. yüzyıldan kalma bir yapı nasıl tamamen elektrikli bir otele dönüşebilir?
Sorumuza bir de lokasyon ekleyelim, Amsterdam’da yüzyıllar önce inşa edilen tarihi eser kategorisinde bir yapı hem de. Özellikle konum belirtmemizin nedeni ise spesifik olarak bölgenin inşaat kısıtlamalarına bir de tarihi eser konumunun dahil olması. Amsterdam yakınlarındaki Durgerdam kasabasındaki IJmeer Gölü üzerindeki şimdilerdeki De Durgerdam oteli, 1664’te denizci ve balıkçılar için bir han olarak inşa edilen inşa ediliyor. Bu da binanın cephesinin neden beyaz olduğunu açıklıyor; yaşanan tekneler için bir fener. Su baskınları nedeniyle 1932’de bir baraj inşa edilerek kasabanın denizle bağlantısı kesiliyor ve körfez bir tatlı su gölüne dönüştüğünden dolayı artık han sosyal bir alan haline getiriliyor. Aedes tarafından beş yıl süren bir restorasyonun ardından yapı, Buro Belén tarafından tasarlanan iç mekanları ve 14 odasıyla butik bir otel olarak açılıyor. Öte yandan De Durgerdam, çatıdaki 32 güneş paneli ve yeşil enerji tedarikçisi tarafından sağlanan yenilenebilir enerjiyle çalışıyor ve faaliyetleri tamamen gazsız. Tüm ısıtma ve soğutma ihtiyaçlarını karşılayan dört ayrı ısı pompası için de ek binalar tasarlanıyor. Böylece hem yerel tipolojiye uyum sağlanıyor hem de De Durgerdam’ın sürdürülebilir tarafı aktif edilmiş olunuyor. Bir diğer taraftan belediye, tarihi binaların kendine özgü el üflemeli camlarının değiştirilmesine nadiren izin veriyor. Ancak Aedes, optik illüzyon yaratan enerji tasarruflu üç camlı bir çözüm bulmayı başaranlardan.