DEĞİŞEN ANLAMLARDA

Form ve işlevsellik bağlantılarından dışarı çıkarak bir nevi sanat objesine dönüştürülen sandalyelerde yaratıcılık ön planda.

Gün içerisinde görmeye alışık olduğumuz objeleri, farklı bir bakış açısıyla ele almanın mümkün olduğunu kanıtı hayal gücüyle eşleştirilebilir. Öye yandan oturduğunuz sandalyenin standart dışı bir malzemeden üretilmesi ve bir forma sahip olması her şeyden önce tasarım disiplininin yaratıcılık tarafını işaret ediyor. Küratörlüğünü Shah Gallefoss ve Pyton’ın üstlendiği Mixed Seats bir önceki cümlemizi verebileceğimiz başında geliyor.

Henrik Ødegaard ve Maja Pauline Bang Haugsgjerd’in de aralarında bulunduğu Norveçli yaratıcılardan, temel malzemesi beton sandalye tasarımları istendi. Proje, Pyton’ın katılımcıları kendi sandalyelerini tasarlamaları ve getirmeleri istenen bir akşam yemeği davetiyle start aldı. Betonun ana bileşen olduğu tasarımda ek malzemeler eklemekte özgür olan 15 tasarımcı arasından endüstriyel tasarımcı Falke Svatun’un iki adet soyut silindirik sandalyesi Oslo’daki Sentralen’e yerleştirildi. Son olarak Bjørn van de Berg’in tasarımı Stockholm Design Week’de yer aldığını söyledikten sonra aklımıza bir soru takılıyor: Sahi siz bu şartlar altında bir sandalye tasarlıyor olsaydınız neler yapardınız?