YAM’TCHA
Son zamanların en önemli şeflerinden Adeline Grattard’ın Paris’te, Fransa ile Çin tatlarını birleştiren egzotik ama duygulu mutfağı.
Füzyon mutfağı milenyumun gelmesiyle birlikte bizi bir anda uzay çağına taşıyacağı düşünüldüğü için 2000’lerin başında popüler olmaya başlamıştı, aslında bunun sinyallerini 90’ların sonunda almıştık. Ardından bazı hevesli ve acemi şefler ‘füzyon mutfağı’ tamlamasındaki ‘mutfak’ kelimesinin gereksiz olduğunu düşünerek sadece füzyona yöneldi ve geriye gustosu olmayan basitlikler kaldı. Neyse ki yeme içme dünyasındaki bilinçli üyeler bu tekniğin de doğru ellerde ne kadar leziz olabileceğini gösterdi, tıpkı Adeline Grattard gibi. Yam’TCHA son dönemlerde butik teahouse’uyla gündemde olsa da restoran Avrupa ve Asya mutfağından örnekleri füzyon pişirme teknikleriyle sunuyor. Yani bir Michelin yıldızına sahip şefin menüsünde Norveç ıstakozlarının ördek yumurtalarıyla servis edildiği ya da uzak doğu çaylarıyla marine edilen kırmızı etlerin kömür ateşinde ağır ağır pişerek sunumunun yapıldığı tabaklara rastlayabilirsiniz. Paris’e gelmişken Çin ya da Japon mutfağını denemek ister misiniz bilmiyoruz ama Gattard’ın yam’TCHA’sı şimdiye kadar sizin gibi düşünen onlarca insanı yanıltmayı başardı. Kaldı ki burada Fransız kültürü bir kenarda yalnız başına bırakılmıyor, yam’TCHA fondüleri, tatlı soğanları ya da meşhur Fransız soslarını da yemeklerinde kullanarak aslen bir Parisli olduğunu gizlemiyor.