FLORANSA’YA MİMARİ BAKIŞ
Floransa’nın mevcut mirası olan mimarı yapıların, tatil rotalarına dönüşüm yolcuğuna son olarak Centro Storica bölgesinde konumlanan, günümüz tasarım algısı ve Rönesans mimarisinin bir karması niteliğindeki Hotel Calimala katılıyor.
Söz konusu Floransa olunca sanat tarihinden ya da Rönesans dönemi mimarisinden söz etmemek mümkün değil. Fakat, sanatçıları, düşünürleri bir yana kentin ticaret akışını ve mimarisini amiyane tabirle yöneten saygın loncalar, aslına bakarsanız Floransa’yı Floransa yapan en önemli etkenlerden biri. Bu bağlamda karşımıza diğerlerinden farklı olarak şehrin en büyük kumaş ticareti ve işçiliğinde hatırı sayılır bir ağırlığa sahip loncalarından biri olan Arte di Calimala çıkıyor. Calimala, kentin sadece ticaret yollarını değil aynı zamanda mimari eserlerin yapımını ve restorasyon projelerini yöneten çok yönlü bir birlik. Loncanın bu ulusalcı yaklaşımı haliyle İtalyan halkı tarafından benimsenmiş ve ileri jenerasyonlara kadar varan bir saygı bütünlüğü oluşturmuş. Floransa’da konumlanan Hotel Calimala ise loncanın geçmişte sahip olduğu vizyonun günümüze aktarmak istediği algıyı tek bir çatı altında topluyor.
Floransa’nın ruhunu yansıtan caddelerinden birinde konumlanan Hotel Calimala, Rönesans dönemine ait duvarları ve işlemeli cephesiyle bir dönem Aldo Palazzeschi’ye ev sahipliği yapan ve tarihi dokusu bozulmamış yapılardan biri. Alex Meitlis tarafından yeniden tasarlanan 38 odalık otele, mimarın özel taş ve meşe ile tasarladığı panjurlar, aynalı paneller ve zeminde kullanılan kvadrat tekstilinin etkisi eşlik ediyor. Mimari özelliklerinin yanında şef Alberto Bergami’nin hakim olduğu Akdeniz ve İtalyan mutfağı da oteldeki yerini alıyor. Floransa’nın tarihi dokusunu görmenin ötesinde bir parçası olma gayesindeyseniz Calimala’yı ajandanıza not etmenizi tavsiye ederiz.