MUNCH VE RENK KOMBİNASYONU
Norveç merkezli Vestre, Oslo’da açılan yeni Munch Müzesi için tasarladığı mobilyalarında Munch’ın renkleri ile sürdürülebilirlik nosyonunu bir araya getiriyor.
Bir süredir sanatçıların tasarım disiplinlerini üzerindeki hakimiyeti varlığını sürdürüyor. Moda tarafından markalar ile iş birliği içerisine giren popüler isimler bir kenara, son olarak mobilya tasarımları da sanatçılardan ilham almaya başladı bile. Bahsi geçen isim ise eserlerinde kullandığı renkler ile birlikte direkt olarak kendini belli eden Edvard Munch.
Vestre’nın tasarımcılardan Andreas Engesvik ve Jonas Stokke, ekim ayında gösterimde olan Munchmuseet seçkisi için bir dizi mobilya tasarladı. Munch Museum olarak adlandırılan koleksiyonu diğerlerinden ayıran özellik ise sadece sergiyi gezdiğiniz esnada dinlenmek üzere tasarlanmış olması. Genel perspektifte müze ya da galerilerdeki konfordan uzak mobilyaların tabulaşmış izlemini kırmak adına tasarlanan koleksiyonun en can alıcı kısmı ise seçilen renkler. Zira söz konusu Munch ve ton eşleştirmeleri olduğunda Munch Museum’ın da sanatçıya uyum sağlaması şart. Tasarımcıların Munch’un yüzlerce tablosunu analiz ederek mobilyalar için bespoke tonlar yaratmak adına boya üreticileri ile iş birliği içinde çalışmasından ortaya çıkan üç renk: pembe, koyu sarı ve koyu mavi, ‘Skin’, ‘Hair’ ve ‘Night’ olarak adlandırılıyor.