HEYKELİN SOYUT DİLİ

  • 17 SHARES

Yorkshire’ın tarihi dokusu ve sanatçılarından esinlenerek bir araya getirilen Yorkshire Sculpture Festival, 29 Eylül’e kadar devam edecek. Festival dört farklı galerinin çatısı altında toplanırken etkinliğin ilham kaynağı Barbara Hepworth ve Henry Moore etrafında şekilleniyor.

Haziranın son haftası itibarıyla Yorkshire’da başlayan ve İngiltere kapsamında gerçekleşen en geniş çaplı sergi olan Yorkshire Sculpture Festival, dünyanın farklı coğrafyaları ve kültürlerinden bir araya gelen sanatçıların eserlerini ilk kez sergileyeceği bir platform oluşturuyor. Çeşitli etkinlik ve forumların da yer alacağı sergi, Henry Moore Institute, Leeds Art Gallery, The Hepworth – Wakefield ve Yorkshire Sculpture Park’ın çatısı altında toplanıyor. Galeriler ile sınırlı kalmayan festival aynı zamanda Leeds ve Wakefield’ın çeşitli yerlerinde sanatçıların açık hava enstalasyonlarını da sergileyecek. Söz konusu Yorkshire olunca heykel sanatına katkıda bulunan iki sanatçıyı es geçmemek gerekiyor. Taş ve tunçtan yaptığı yarı soyut anıtsal çalışmalarıyla insan figürünü soyutlaştıran Henry Moore. Modernizm izlerini çalışmalarında açıkça ifade eden ve dönemin sayılı kadın sanatçılarından biri olan Barbara Hepworth. Özellikle aile ve kadının toplumdaki figürasyonuna değinen bu iki sanatçı, 2019 yılına ilham kaynağı olarak Yorkshire Sculpture Festival’de karşımıza çıkıyor.

Phyllida Barlow’un küratörlüğünde gerçekleşen festivalin ortaya attığı ve bir araya getirdiği sanatçılarla kanıtlamaya çalıştığı tez ise: ‘Heykel, sanatın en antropolojik dalıdır.’ Nesneler ile insanların bir şekilde iletişime geçmesi aslında insanoğlunun doğasında olduğunu savunan sergi bu iletişimin içgüdüsel olarak gerçekleştiğine inanıyor. Buna bağlı olarak, Ayşe Erkmen, Huma Bhabha, Tarek Atoui, Wolfgang Laib gibi sanatçılar çalışmalarıyla festivalin bir parçası oluyorlar.