DUVARLARI OLMAYAN MÜZE
Geçtiğimiz ay Rockefeller Center’ı açık hava müzesine çeviren Frieze Sculpture rotasını Londra’ya çevirdi. Regent’s Park’ta gerçekleşen Londra’nın en büyük açık hava sergisini ziyaret etmek için 6 Ekim’e kadar zamanınız bulunmakta.
Regent’s Park hali hazırda bünyesinde sanata ilham veren, açık hava tiyatrosu ve Boating Lake’i barındırıyor. Bu pastoral görüntüye ise geçtiğimiz günlerde başlayan Frieze Sculpture parkta üçüncü yazını kutlamayasıyla dahil oluyor. 17 farklı kültürün yanında Bill Woodrow, Lucy Skaer ve Leiko Ikemura’nın aralarında bulunduğu 23 sanatçının çalışmalarının sergilendiği açık hava sergisine katılacak olanlar Yorkshire Sculpture Park direktörü Clare Lilley ve Frieze London’ın sanat yönetmeni Jo Stella-Sawicka tarafından seçildi. Daha sonra ikili tarafından stratejik noktalara yerleştirilen eserler sayesinde serginin görsel estetiği farklı bir anlam kazandı. Buna verebileceğimiz en iyi örneklerden biri, Emily Young’ın 1,6 metre genişliğindeki oniks disk formundaki heykelinin, sabah güneşi ile etkileşimi sonucu ortaya çıkan aydınlatıcı etkisi göz önüne alınarak yüzünü doğuya çevirmesi. Kadın sanatçıların ağırlıkta olduğu sergi sosyolojik kavramlara değinirken aynı zamanda da çağdaş sanatta kadının gücünü ön plana çıkarma fikriyle hareket ediyor. Çağdaş tasarımların işlevsellikle birleştiği serginin aynı misyonu benimseyen Richard Mille ile partner olması ise etkinliğin dikkat çeken iş birliklerinden. Sergi hakkında daha fazla bilgi almak için www.frieze.com adresini ziyaret edebilir ve 6 Ekim tarihine kadar bu açık hava enstalasyonlarının bir parçası olabilirsiniz.