BOTERO’NUN MEYVE PARADİGMASI
Hayır, bu kış için günlük C vitamininizi almanız gerektiğini hatırlatan bir görsel değil, Fernando Botero’nun Dubai’deki sergisinden bir natürmort. Soldaki el figüründen tanımadınız mı?
Solda görmüş olduğunuz Still Life With Fruits tablosu dışında Botero’nun kişisel koleksiyonuna ait 29 still life eseri görmenin yolu Dubai üzerinden geçiyor. Ressamın 1980-2018 yılları arasında çizdiği resim ve çizimlerin odak noktasında balık etli figürler olmasa da, onlara ait bir dünyanın tuvale yansıtıldığını proporsiyonu ile oynanmış cansız nesneler ve kimi tabloya dahil olan uzuvlardan anlamak mümkün. Resimlerde çiçekler, meyveler, müzikal enstrüman ve objeler olsa da, Kolombiyalı sanatçı için bu eserler gündelik hayatın yansımalarından çok daha fazlası. 1950’lerde Avrupa’da eğitim alırken görme fırsatı bulduğu klasik natürmort eserlere bir övgü niteliğindeki seçkide bulunan Still Life With Mandolin’in ise yeri ressam için ayrı. O dönemde çizdiği tek still life olan bu tablo, Botero’yu tanınır kılan hacim distorsiyonunu ilk uyguladığı eserlerden.
Bu da bize ressamın, tuvallerde imzasını görmeden kendini belli eden eserlerindeki balık etli figürleri, insanlar üzerinde deneyimlemeden önce cansız objelerde yansıttığını kanıtlıyor. Bu noktada “Sanatta düşünebildiğiniz ve fikirleriniz olduğu sürece, doğayı deforme edebilirsiniz. Sanat bir tür deformasyon yaratmaktır.” sözlerinin sanatçıya ait olması hiç şaşırtmıyor. Figüratif sanata çarpıklaşmış proporsiyon terimini sokan Botero’ya ait ölçü oyunlarını natürmort üzerinden görmek isteyenler, Custot Gallery’deki Fernando Botero: A Still Life Retrospective’i ziyaret etmek için 10 Şubat’a kadar vaktiniz var.