14. DOCUMENTA’NIN ÜMİDİ

Beş senede bir Almanya, Kassel’de düzenlenen Documenta sergisi, bu yıl kimlik ve göç unsurlarıyla sarsılan toplumlara sesleniyor; tabii Avrupa Birliği de başta…

1955’ten beri beş senede bir Almanya Kassel’de düzenlenen Documenta’nın 14. edisyonu 7 Haziran’da neredeyse üç saat süren uzun bir basın konferansının ardından açıldı. Malum, Venedik Bienali’nde ve piyasa amacı gütmeyen her “toplumsal” sanat etkinliğinde olduğu gibi, Documenta 14 için de şu sıralar dünyada olup biten karmaşayı ve politik olayları göz ardı etmeyen bir kürasyon hazırlanmıştı. Temelde kapitalizm ve ataerkilliği eleştiren sergi, çoğunlukla kimlik ve göç faktörlerine işaret ediyor. Avrupa Birliği’ndeki sarsıntı, A.B.D.’nin kasıp kavurması bitmeyen ve bitmeyecek gibi görünen başkan havadisleri de Documenta gündeminde… Ama bu yalnızca kısacık bir özet. Yaklaşık 200 bin kişinin yaşadığı Kassel, Documenta sayesinde pek çok sanatçı, galerist, eleştirmen ve küratörü ağırlayabiliyor. Çünkü bu etkinlik, tek hafta sonunda birkaç saat içine sığdırmaya yetecek bir sanat fuarına asla benzemiyor. Görecek, düşünecek çok fazla eser sunuyor. Dolayısıyla anlatmak yetmediğinden susuyor, sizi 17 Eylül’e kadar Kassel’e davet ediyoruz.