FORM KORUSU
İlk ve son jenerasyon döngüsünde Range Rover’in teknoloji ve tasarım dili.
Yazı Efe Uygur
Zorlu görevler için yaratılmış bir otomobil sınıfının evrimi bundan yaklaşık 50 sene önce başladı. 19. yüzyılın ilk yarısında askeri amaçla üretilen, daha yüksek yapısı ve manevra kabiliyetiyle mevcut otomobiller arasından sıyrılan araçlar, zaman içinde evrim geçirerek farklı bir kimliğe büründü. Bu yeni kimliğin mimarı ise bir İngiliz üreticiydi.
Sportif amaçlı otomobil sınıfını tanımlayan SUV terimi 1980’li yıllarda benimsenmiş olsa da bundan çok daha önce, 1970’lerde Range Rover, maskulen görünümlü bu araçların standardını değiştirecek ve ‘zarafet’ tanımını bu sınıfla bağdaştırmayı başaracaktı.
İngiliz üretici ilk kez 1970 yılında ürettiği bu otomobili günden güne geliştirdi. Dünyanın en lüks SUV’sini yaratmış olmanın ötesinde Range Rover modelini zirvenin çıtasını belirleyen bir araç olarak konumlandırmayı da başardı. Modelin bu başarıya ulaşmasının arkasında ise teknolojik gelişmelere paralel gerçekleştirilen üstün inovatif hamleler, yaratılış amacına uygun kabiliyetler ve ilham verici tasarımı vardı.
İlk Range Rover’ın resmi olarak yollara çıkmasından 1 yıl önce, 1969 yılında ilk prototip hazırlanmış; geleceğin tasarım ikonu olacak otomobili geliştiren tasarımcı ve mühendis ekibi bunu gizli tutmak istemişti. Tam da bu sebeple bu çok gizli prototip, İtalyanca ‘örtü’ anlamına gelen ‘velare’ kelimesinden kökenlenen ‘Velar’ adını taşıyordu. Hatta üretilen ilk 26 prototip ‘Velar’ adını taşıyan rozetlerle donatılmıştı.
Range Rover deyince zihnimizde canlanan imajdan farklı olarak, ilk model 3 kapılıydı. 3 kapılı SUV formatı kimileri için hayli cezbedici olsa da alışılmışın dışında olması nedeniyle kimileri için pek de o kadar değildi. Ne var ki, Range Rover ilk kez dünyaya tanıtıldığında da olumlu eleştiriler almış, üstün yeteneklerle donatılmış bir otomobilin zarif tasarım ile bütünleşmesi geniş bir kesimin beğenisini kazanmasını da sağlamıştı. Günümüzün genç klasiği olarak hızla değerini katlamaya başlayan bu Range Rover, aynı zamanda sürekli 4 tekerlekten çekiş sistemi, bölünmüş bagaj kapağı, istiridye formlu kaput ve kesintisiz bel çizgisi özelliklerine sahip ilk araç niteliğinde.
Yazının devamına QP No:44’ün 70. sayfasından devam edebilirsiniz. Dergiye abone olmak için ise info@qpmagtr.com’a e-mail atarak iletişime geçebilirsiniz.