CROSS COUNTRY ZİRVESİ

  • 64 SHARES

Bu klasmanda Volvo’nun eline su dökebilmek zor çünkü marka, V90 CC ile tasarım ve fonksiyonellik başlıkları altında araba yolculuğuna çıkmak için ajandanızı boşaltmanıza yol açıyor.

Otomobil markalarının internet sitelerinin aksine Volvo, sizi teknik detaylarla boğmaktansa (sürücülerin duygularıyla empati kurduğu için olsa gerek) işin mekanik boyutuna farklı açılardan bakmanızı sağlayabiliyor. Bu yüzden bizden de teorik açıklamalar dizesi beklemeyin; modeli anlamak için markanın yolundan gitmenin daha doğru olduğuna inanıyoruz. Uzun adıyla V90 Cross Country, bahane kabul etmeyen bir model. ‘Hava kötüymüş, yollar bozukmuş’ türünden söylemler onun için yetersiz. Hiçbir şartta yüz üstü bırakmama konusunda son derece kararlı olan otomobil, İskandinav vizyonu ile birleştiğinde, takdir edersiniz ki hakkında uzun uzun konuşmayı gerektiriyor. Modelin güven hanesine ekstra puanları ekleme mevzusu, büyük tekerlekler ve artırılmış yerden yükseklikle başlıyor. Eğim iniş kontrolü ve dört tekerlekten çekiş özellikleri de bu hissiyatı destekliyor. Sürüş modlarındaki çeşitlilik ise akıllı otomobil devrinde sizi detayları düşünmek zorunda bırakmayan bir teknoloji. Yani Comfort, Eco, Dynamic, Off-Road veya Individual olmak tümüyle size kalmış. Rafine İsveç tasarımı, geniş iç mekanda açığa çıkarken Cleanzone sistemi ise sağlığınızı düşünme noktasında aktive oluyor. Parçacıkları ve kokuları filtre eden bu sistem, kirli madde düzeyi yükseldiğinde hava girişlerini kapıyor. Ve aslında ‘güvenli sığınak’ hissiyatını başka bir boyuta taşıyor. Referans noktası tümüyle hümanist bir perspektifle ilerlediği için V90 CC bizim dilimizden de anlıyor: Drive-E, Sensus ve IntelliSafe işlemcileri tümüyle hayatınızı kolaylaştırmak için programlanıyor.