TOQUILLA

  • 180 SHARES

Ya da bildiğiniz adıyla Panama şapkası.

Söz konusu Panama şapkaları olduğunda, aklınıza gelecek ilk soru neden Ekvator’da üretilen ve coğrafyanın son birkaç yüzyıldır en büyük ihracat gelirine ev sahipliği yapan tasarımın komşu ülkenin adıyla anıldığı olmalı. Aklınıza gelen ilk sorunun cevabı küçük bir pazarlama yanlışından kaynaklanıyor. Malum Ekvator ne 2017’de ne de 1800’lerde pek turistik bir lokasyon değil. Nitekim kısa bir bot yolculuğuyla Kuzey’e yol aldığınızda iki tarihte de hayli turistin gelip geçtiği Panamaya varacaksınız. Ve eğer ticari mantığınız güçlüyse şapkaları tam burada satmanız gerektiği kararına varacaksınız. Kısadan hisse bir coğrafi hesaplama yaptığınızda modern zamanlar öncesinde, Doğu Amerika’dan ya da Kanada’dan Güney’e seyahat etmenin en akıllıca yolunun Panama’dan geçtiğine nail olacaksınız. Uçakların henüz hava sahlarında bulunmadığı bir dönemden bahsediyoruz. Tabii denkleme bir de Kaliforniya’da bulunan altın madenlerini eklediğinizde ve Güney’e gelecek insan sayısını hesapladığınızda (hala Panama Şapkalarını satacak olacak geçmişteki girişimci kişiliğiniz adına konuşuyoruz) 1849’daki mealiyle sevinç naraları atmaya başlayabilirsiniz.

Ekvator’da üretilen şapkaları Panama’da satmanın ticari avangartlığı tartışılmaz, zira yüzyıllar sonra en büyük tasarım dehasını komşu ülkeye kaybeden ülkenin yıl itibariyle ihmal ettiği küçük detay şapların içerisine basit bir ‘made in Ekvator’ etiketi koymamaktan kaynaklanıyor. Nitekim coğrafyanın sıcağına tahammül edemeyen Panama’dan geçen ahali, satın aldıkları şapkaları kendi vatanlarına “Panama şapkası” olarak tanıtıyor. Neyse ki Ekvator özellikle Cuenca hala şapkaların Premium kalite üretildiği yegane coğrafya olarak gelirini korumaya devam ediyor. Yolunuz Güney’e düştüğünde ya da düşmeden Panama şapkasına sahip olmak istediğinizde cümlede geçmesini isteyeceğiniz ilk kelime Montecristi olacak. Zira şehir en kaliteli, el yapımı Panama şapkalarını örmekle meşhur. Söz konusu kalite kontrol olduğunda hasırın homojen bir şekilde beyazlatılmış olması ve örgülerin sıkı olması ilk gözünüze çarpması gerekenlerden. Sıra biraz stil ipucu almaya geldiğinde How to Kill a Mockingbird setindeki Gregory Peck, Great Gatsby’deki Robert Redford ve Agatha Christie’nin gizemlerini çözen Hercule Poirot ekranlarınızda hazır bekliyor olacak.

Fotoğraf: Two Faces of January filminden.