KAŞMİR SEZONUNA GİRİŞ
Oasi, Ermenegildo Zegna markası için bir koleksiyon isminden çok daha fazlası. Piedmont bölgesindeki bu koruma altındaki doğa, faunasıyla yeni bir kaşmir koleksiyonun ilhamı.
Ermenegildo Zegna bir grup olarak tanımlanmadan önce kontenjanı tek kişi ile sınırlıydı ve kendi ismini taşıyan markasını tek başına yarattı. Bu gerçek bir hikaye ve tarihi tamı tamına 108 yıl öncesine dayanıyor. Zegna 18 yaşından beri ne istediğini bilen ve harekete geçmekte hızlı davranmış bir şahsiyet. Öyle ki babası Angelo’nun bir saat ustasıyken yün dokumaya başlamasıyla o da kumaşlarla tanışıyor. Girişte bahsettiğimiz hayali doğrultusunda 1910’da Alpler’de bulunan Trivero kasabasında Lanificio Zegna’yı kuruyor. Yalnız vizyon, bugünkü ‘doğayı mahvet fabrikayı inşa et’ mottosundan bir hayli farklı. Zegna, fabrikanın bulunduğu tepelerde ciddi bir ağaçlandırma projesine girişiyor. Zegna mantalitesinde benimsenen üç prensip (uzun dönemli hedefler belirlemek, sürdürülebilirlik için aile firması olarak kalmak ve titiz bir yönetim sistemi ile etik değerleri korumak), markalaşmanın ne anlama geldiğini açıklığa kavuşturmak adına işletme derslerinde okutulacak nitelikte. Üstelik tüm bunlar ‘ekoloji’ kavramı henüz doğmamışken, çevreye duyarlı bir yaklaşımla kombinleniyor.
Oasi Zegna ise Kuzey İtalya Piedmont’da aynı ismi taşıyan doğal parkın bitki örtüsünden ilhamla yaratılmışyeni bir kaşmirk koleksiyonu. Faunadan kast ettiğimiz ise bölgenin ağaçları, ahşapları, yaprakları ve meyvelerinin renk paleti. Markanın ekoloji ile olan bağlarının köklü bir geçmişi olduğu düşünülünce bu koleksiyonun çıkış noktası da çok organik geliyor. Kaşmirler dokunurken geleneksel tekniklere sadık kalınıyor ve herşey doğasına uygun ele alınıyor. Zira Trivero’da bulunan yün fabrıkası da bulunduğu bölgenin çevresiyle uyumlu bir yapı. Oasi Zegna’daki çay yaprakları, zerdeçal çiçeği ve hint helvası otunu baz alan koleksiyon bu bölgedeki en lüks kamufle olma biçimi.