FLORAL DERLEME

Hermès, 1 Ağustos itibari ile Mayfair’de ziyaret edebilecek olan terasında bitkilerin renk skalasından yararlanarak metropol hayatından kaçış arıyor.

Günden güne yükselen binalarla griye boyanan şehirlerde neredeyse yeşil alan görmemiz imkansıza yakın. Ancak bu konuya ortak bir çözüm getiren biyofilik tasarımları da göz ardı edemeyiz. Kısaca biyofiller, insan ve diğer yaşayan sistemler arasında içgüdüsel bir bağ olduğunu savunuyor. Buna verebileceğimiz örnekler arasında ise modunuzun düşük olduğu zamanlarda deniz kenarını, kafanızdaki düşüncelerden kurtulmak için ise ormanlık alanları tercih ediyor olmanız. Daha doğrusu biyofili; bu ortamları bilinçli değil tamamen içgüdüsel olarak tercih ettiğinizi öne sürüyor. Bu hipotezden yola çıkarak mimari ve tasarım gibi disiplinler de bulunduğumuz ortamlara doğayı dahil ediyor. Bir önceki cümlemize verebileceğimiz en güncel örnekler arasında Hermès ve Londra kombinasyonunda bir proje var.

Mayfair’deki Güney Afrika ve Akdeniz stilini çağrıştıran teras, insan ve doğa arasındaki diyaloğa değiniyor. Farklı kıtalardan ilham alan bitkiler ile tasarlanan ortam aynı zamanda renklerin doğa içerisindeki uyumuna atıfta bulunuyor. Henry Moore’un Draped Reclining Figure eserinin de terasta şimdiden yerini aldığını dile getirmiş olalım.