ERİME NOKTASI

  • 95 SHARES

Tasarım ve koku reseptörlerini tek bir noktada buluşturmak kolay olmasa da, Céline tradisyonel ve modern çizgileri ilk mum koleksiyonunda birleştirmeyi başarıyor.

Teoride tanımlanmış ancak pratikte çoğunlukla gizemini sürdüren insan bedenini bir mekanizmaya benzetebiliriz. Uyku ile bir nevi kapanan ve ardından yeniden işe koyulan bu sistemde mütemadiyen çalışan bir duyudan bahsetmeli. Koku alma, 24 saat boyunca çalışan ve hiç izin almayan tek duyu olarak tanımlanabilir. 10.000’den fazla koku molekülünü birbirinden ayırt eden yeteneğimiz aynı zamanda nesnel ve kültürel yapımızla değişkenlik gösteriyor. Hayatımızda bu denli geniş yer kaplayan ve her daim aktif olan koklama refleksimize pekala mumları ekleyebiliriz. Céline’in koleksiyonuna ilk kez dahil ettiği mumlar ise merakımızı en çok tetikleyenlerden.

Céline koku partikülleriyle olan ilişkisine hatırlayacağınız üzere 2019 yılında Hedi Slimane perspektifindeki parfüm koleksiyonuyla atılmıştı. Sekiz farklı mumdan oluşan seri hem Céline’in hem de Fransız parfüm kodlarının temel bileşenlerine atıfta bulunuyor. Geleneksel ve çağdaşlığın tasarım ve kokuda bir araya getirilmesi ise klasik bir marka özelliği olarak yorumlanabilir. Tanıdık kokuların yanı sıra deneysel esanslar da koleksiyonun bazını oluşturuyor. Koku ve mum tasarımının oluşturduğu aura yoluyla paralel bir evren yaratan koleksiyonun etkisinin start alması için fitili ateşlemeniz kafi.