HER DÖNEMİN EN İYİLERİ
Nostaljik koleksiyonlardan nefes kesen tasarımcı hamlelerine kadar Sonbahar/Kış 24 bize zamansız tarzın önemini hatırlatıyor. Şimdi deneyeceğiniz ve sonsuza kadar seveceğiniz görünümlerin kısa bir özeti.
Zengin tonlar
Her mevsimin kendine has bir renk hikayesi var ve Sonbahar-Kış 2024; patlıcan, hardal, zeytin yeşili ve kahverenginin (kızıldan zengin çikolataya kadar) puslu ama zengin tonlu sezonun notalarını ön plana çıkarıyor. Maximilian Davis, Ferragamo koleksiyonlarında renk önemli bir konuşma konusu. Markanın kendine özgü kırmızı renginin yanında, koleksiyondan en çok arzu edilen görünümlerinden bazıları -örneğin uzun, şık yün paltolar- zarif, toprak yeşili tonlarında geldi. Sarı alpaka karışımlı bir kazağı en sevdiğiniz jean pantolonla veya geniş paça bir kumaş pantolonla, canlı bir gömlek ve bej bir trençkotla deneyerek, gösterişli bir modern renk öyküsü yazabilirsiniz.
Bir giysi parçasının duygusal gücü hakkında söylenecek çok şey var. Bu sezon Gucci kreatif direktörü Sabato De Sarno, defile davetiyesi olarak konuklara gönderdiği, üzerinde “Kalbinin sesini dinle” yazan kırmızı defterlerle, giyinirken neyin önemli olduğunu hatırlatmak istemişti. Bir başka yeni kreatif direktör Chloé’nin Chemena Kamali’si, markanın arşivlerinden 70’lerin romantik referanslarını çıkardı ve sezona nostalji yüklü bir karşılama yaptı. Saint Laurent’in bir hayli seksi, neredeyse tümüyle şeffaf koleksiyonu, evin tarihine adanmış bir sergiyle eş zamanlı olarak ortaya çıktı. Yves Saint Laurent’s Diaphanous Creations isimli sergi, markanın Paris’te kendi adını taşıyan müzesinde 25 Ağustos’a kadar sergilendi. Efsane tasarımcının 1968 İlkbahar/Yaz koleksiyonundan ilk transparan şifon bluz da oradaydı. Ve tam 56 yıl sonra aynı görünüm, ön sırada oturan Zoë Kravitz ve Olivia Wilde’ın üzerinde görülebiliyordu ve hala aynı derecede kışkırtıcıydı.
Bu sezon aşık olacak çok fazla parça var; ama bir filtreden geçirmek gerekirse, kılavuzumuz burada.
Sezonda devam eden trend
Sokağa çıkmak için hazırsınız ama aynaya baktığınızda bir şeylerin eksik olduğunu mu düşünüyorsunuz? Bu eksik bir şapka olabilir. Geçen sezondan bu sezona sızan beyzbol şapkaları, tüllü bereler, kova modeli olanlar…. En iyi örneklerini Altuzarra, Dolce&Gabbana ve The Row’da gördüğümüz bu parça, tüm kombinasyonunuzu kurtaracak bir gizli kahraman gibi. Anında Parizyen bir şıklık yakalamak isterseniz, The Row’un tatlı beresini ince örgü balıkçı yaka ve geniş paçalı jean pantolonla eşleştirip, klasik görünüme modern bir dokunuş kazandırabilirsiniz.
Retro-modern
Sezonun doğal nostaljisi, iş kıyafetlerinden gece kıyafetlerine kadar gardırobumuzun her noktasına dokunuyor. Örneğin koleksiyonlarını şekillendirmek için sıklıkla geçmişe bakan Erdem Moralıoğlu bu yolun yine başını tutuyor. Ayrıca bu sezon Jil Sander, Khaite ve Bottega Veneta gibi markalar peplum modellere, bedene oturan blazer’lara, kısa saplı çantalara ve broşlardan dirsek hizasına kadar işlemelerle sofistike detaylarla koleksiyonlarını yükseltiyorlar. Ve mesela eldivenler geçmiş bir dönemi hatırlatıyor. Bu retro görünümü taze bir etkiyle yakalamak için şık siyah bir kalem eteği, ipek fiyonklu bluz ve arkası açık topuklu ayakkabılarıyla giyebilir, günden geceye akan zamansız bir zarafet yakalayabilirsiniz.
Çok da sessiz değil
Bu estetiği geçen senenin stil karşılığı olan “sessiz lüks”ün tam karşısına koyup, rahatlıkla “gürültülü
lüks” adını verebiliriz. Bu antitez ne kadar doğru olsa
da Sonbahar/Kış podyumlarındaki daha maksimalist parçaların güzelliğini ve karmaşık işçiliğini gölgeleme riskini taşır. Saint Laurent’in daracık, keskin omuzlu askılı elbisesini ele alalım örneğin; ne sessiz ne de gürültülü, yalnızca zengin toprak tonlarıyla kendi adına konuşacak kadar özgüvenli bir parça. Aynı koleksiyondaki 48 görünümün neredeyse tamamı şeffaf; tayt yapımında kullanılan parlak kumaştan yapılan alt parçalarsa şık ve iddialı. Diğer tasarımcılar da tüylü paltolar, leopar desenli botlar, süper büyük güneş gözlükleri, parlak gece elbiseleri ve seksi iç çamaşırı detaylarıyla her yerde mevcut olan 70’lerin havasına yöneldiler. Stella McCartney’nin suni tüylü kabanı veya Gucci’nin büyük boy kaplumbağa kabuğu güneş gözlüklerini kendileri kadar iddialı her şeyle eşleştirebilirsiniz.
“O” renk
Doymuş, kırmızımsı-mor ve hatta en çok bildiğimiz adıyla bordo çantalar her görünümü yükseltmenin kolay bir yolu. Üstelik daha heyecan verici olanı, sadece bu sezonda değil, her zaman öyleydiler. Yani bu tonlardaki bir çanta, ciddi bir gardırop destekleyicisi, gerçek bir kurtarıcı. New York, Londra, Milano ve Paris’teki birçok koleksiyon defilesinde gördüğümüz bu sofistike renk tonu, çoğu diğer renkle kusursuz bir şekilde eşleşerek nötr gibi davranırken aynı zamanda iddialı bir parça olarak da karşımıza çıkıyor. Favorimiz Loewe’nin ‘Flamenko’su, çapraz askıdan el çantasına sorunsuz bir şekilde dönüşüyor.
Asla bitmeyen bir okul
Stil yelpazesinin diğer ucunda Bally, Bottega Veneta, Rabanne ve Jil Sander’da görülen şık, gösterişli fakat daha spor bir görünüm yer alıyor. Üniforma giyimine yetişkin havası vermek için kolsuz kriket yelekleri, üniversite blazer’ları, polo tişörtler ve şık mokasen ayakkabılar giymenizi öneririz. Geçen ilkbahardan beri bir hayli yüksel olan beyzbol şapkalarıyla bu “preppy” görünümü daha eğlenceli bir noktaya taşıyabilirsiniz. Örgü bir yelek en iyi katmanlama parçası; görünüme modern bir yaklaşım için geniş paçalı bir pantolonun üzerine mavi bir gömlek ekleyebilirsiniz. Bu trende daha incelikli bir selam vermek için kaşmir kazakları denim maksi etekler ve mokasenlerle eşleştirebilirsiniz.
Ve bir klasik
Vintage esintili silüetlere sahip şık topuklu
ayakkabılar, ofisten günlük hayatınıza taşınabilen mükemmel bir ayakkabıdır. Dikkat edilmesi gereken uyarlamaları arasında Ferragamo, Gucci ve Carven koleksiyonlarında gördüğümüz gibi zamana meydan okuyan T-bantlılar, fiyonklu olanlar ve zarif bilek bantlı olanlar yer alıyor. Manolo Blahnik’in ikonik ‘Campari’ ayakkabıları bu sezon eğlenceli puantiyeyle süslenmiş. Toteme’nin şık ‘wedge’ topuklu ayakkabılarıysa bu sofistike silüete daha çok yönlü bir his katıyor.