59. SAYI ÇIKTI

  • 52 SHARES

QP Türkiye’nin yeni sayısı çıktı. Kapağında, Tag Heuer Monaco Chronograph modeline yer veren 59. sayıya info@qpmagtr.com adresine e-mail atarak ulaşabilirsiniz.

Q-P’nin bu sayısında üzerinde durduğumuz bir meseleydi tesadüfler. Hikayelerimizin içinde konumlandırdığımız, bazen anlam veremediğimiz bir durum tespitinde karşımıza çıkan bu kavramı, kimi zaman evrende bir düzenin parçası kimi zaman ise tamamen kaotik ve öngörülemez bir olgu olarak tanımlıyoruz.

İnsan aklı, her olay için bir sebep arar. Ancak bazı durumlar, bildiğimiz nedensellik yasalarına uymuyor gibi görünebilir. O halde, tesadüf aslında insanın olayları açıklayamadığı anlarda sığındığı bir kaçış noktası mı? Bu soruya cevap ararken, Tacita Dean’in çocukluğunda sıkça karşılaştığı ve bir tesadüf olarak nitelendirdiği dört yapraklı yoncaları düşünüyorum.

Tag Heuer’in motor sporlarındaki dönüşüm hikayesinde, 1971 yapımı Le Mans filminde Steve McQueen’in bileğinde bir Monaco modeli görmemiz elbette rastlantı değildi. Tıpkı, kıvrımlı hatlara sahip bir kasanın zamanla kare formuna evrilmesi gibi.

Ptolemy Mann’ın, resim konusunda yetenekli olmadığını ancak renk eşleştirmesinde başarılı olduğunu söyleyen eğitmeninin tavsiyesine karşı çıkması tam 27 yılını alsa da bu süreç nedensellik ilişkisi içinde belirlenmiş bir sebebi ekarte etmeyi başarıyor.

Sartre’ın varoluşçuluğuna göre, tesadüfler yaşamın temelini oluşturur; insan, kendi anlamını kendisi yaratır. Antoine Roquentin’den edinebileceğimiz birçok çıkarım var. Görünen o ki tesadüfler ve rastlantılar yalnızca hayatın içinde değil, markaların personalarında da sorgulanan bir nosyon haline geliyor.