50. SAYI ÇIKTI
QP Türkiye’nin yeni sayısı çıktı. Kapağında, Patek Philippe 5164A Aquanaut Travel Time modeline yer veren 50. sayıya info@qpmagtr.com adresine e-mail atarak ulaşabilirsiniz.
Bu sayıda sınırları ve algıladığımız dünyayı bükenlere, sorgulayanlara, şeklini değiştirenlere yer veriyoruz. Zamanı ve zamanın içinde var olabilmenin yolunun nerelerden geçtiğine göz atıyoruz.
Kapak konumuz Patek Phillipe çıkış noktamız. Markanın zaman komplikasyonları konusunda nasıl bir mihenk taşı olduğunu Travel Time’ı mercek altına alarak inceliyoruz. Hareket ihtiyacının sadece fiziksel boyutta değil, zamana ayak uydurmak anlamında da ne kadar önemli olduğunu, IWC’nin genç CEO’su Christoph Grainger-Herr anlatıyor bize. Geleceğe doğu adım atarken, oluşumların ve fikirlerin DNA’sını markanın dünyasından yorumluyor.
Köklerin sağlamlığı, ihtiyacımız olduğunda bizi yerimizde tutuyor evet, ama peki ya hayal gücümüzün yaşadığımız dönemin şartlarıyla buluşması aklımızı nerelere uçurabilir? DNA’sıyla, tasarım dünyasını her daim başka bir paralele taşıyan Japonların saat konusundaki estetik ve teknik algısını ve sektörü nasıl etkilediğini inceliyoruz. Elektronik atıklarla, lüks mücevher sektörünü yeni bir evrene ışınlayanların sizi bir hayli şaşırtacağını düşünüyoruz. Modanın tenisle imtihanı da benzer noktalarda ilgimizi çekiyor. Sayı kazanmak çizginin dışında bir yerlerde bu sefer.
Çizginin dışında demişken, son dönemin en çok konuşulan performans sanatçıları Alexander Ekman ve Yoann Bourgeois, sanat sayfalarımızda hem formları hem de fiziği yeniden düşünmemize neden oluyor. Naif ama anlam olarak bir hayli gerçekçi resimleriyle çok konuşulan Andi Fischer, hayvani neşenin karanlık tarafını olabilecek en renkli haliyle nasıl dönüştürdüğünü paylaşıyor. Modernin şekil değiştirdiğini görmek güzel olsa da, Serkan Ennaç’ın kaleme aldığı İstanbul’un açık hava müzesi yapılarında, köklere sahip çıkmanın ne demek olduğunu bir kere daha sorguluyoruz.
Yine de yaz, bu kadar çok şeyi düşünmek için zor gelebilir. Eylül’e kadar Q-P, iyi okumalarıyla, sizi yaz sıcağından kaçırabilir ve belki de biraz yavaşlatabilir.
Herkese mutlu yazlar!
Sıla Güven