49. SAYI ÇIKTI
QP Türkiye’nin yeni sayısı çıktı. Kapağında, TAG Heuer Carrera kronograf modeline yer veren 49. sayıya info@qpmagtr.com adresine e-mail atarak ulaşabilirsiniz.
Yazı Sıla Güven
Bu sayıda Q-P kendi içindeki yenilenmeye doğru attığı adıma kapak konusuyla giriş yapıyor diyebiliriz. Ve kapak konumuz TAG Heuer’ın 60 yıllık kült Carrera’sı. Değişimin öncüsü 28 yaşındaki genç patron Frédéric Arnault’nun enerjisi, tüm hikayemizin temeline yerleşiyor ve umarız size de geçiyor.
Saat markalarının devamlı olarak içlerinde bulundukları genç ve dinamik kalma yarışını nasıl çabasız bir şekilde ayakta tuttuklarına şahit oluyoruz 49’uncu sayımızda. Audemars Piguet’nin popüler Royal Oak Offshore koleksiyonunu, 30. yıl dönümünde yeni nesil bir algıyla kutluyoruz. Bunun yanında Cartier’nin inovasyonu ve sürdürülebilirliği zamansızlıkla nasıl buluşturduğuna Beran Toksöz’ün şirketin CEO’su olan Cyrille Vigneron ile gerçekleştirdiği röportajında karşılaşıyoruz. Geçmişi bugüne ve hatta geleceğe uyarlama konusundaki ustalığına şapka çıkardığımız, Boucheron’un tarihsel ihtişamını modern kullanıcıya ulaştırarak bir çığır açan art direktörü Claire Choisne ile buluşuyoruz ve kadınların liderliğinde daha büyük markaların olduğu bir gelecek hayal ediyoruz.
Radikal estetiğin yeniden takdir edilmesi konusu bizi bir hayli mutlu ediyor bu aralar. Bu fikrin içerisinde sanatın radikallerini konuk ediyoruz 49’uncu sayıya; İtalyan tiyatro ‘küratörü’ Romeo Castellucci, doğal olanı soyutlayan sanatçı Bosco Sodi ve kült müzisyen Ryuichi Sakamoto sahici ve yapayın çarpışmasını en ham şekilde önümüze koyanlar.
Ve düşündüren bir tohum atıyoruz zihinlerinize: Arşivcilik ve koleksiyonerliğin birbirini kestiği o noktada, aslında o objeye değer katan koleksiyonerin kendisi mi oluyor? Keyfi bir toplayıcılık mı bu? Yoksa bir tutkudan çok daha fazlası mı? Tarih, kayıt tutmaktan mı ibaret? Jenny Holzer’ın yukarıdaki enstalasyonu bu düşünce şeması için iyi bir tetikleyici, “Her şey hassas bir şekilde birbirine bağlıdır.”
Herkese mutlu baharlar!