38. SAYI ÇIKTI
QP Türkiye’nin yeni sayısı çıktı. Kapağında, Tudor’un gelmiş geçmiş en büyük karakteri olarak adlandırdığımız Black Bay’in, seramik kasa ve deri ve kauçuk hibrit kayışlı yeni Black Bay Ceramic modelinin, illüstratör Lucie Fabbro tarafından yorumlanmış versiyonuna yer veren 38. sayıya info@qpmagtr.com adresine e-mail atarak ulaşabilirsiniz.
Yaza oryantasyonla birlikte hafifleme denkleminden payını alanlarda pandeminin de olduğunu söylemek yanlış olmaz. En azından bu mevsimin perspektifi ve bulunduğumuz coğrafyalara güneş ışınlarının dik gelişi ile olumlama yapmaya daha açık olduğumuz bir gerçek. Bu yüzdendir ki hem fiziksel hem zihinsel çeperimizin fokusunu pozitif gelişmelere yönelterek 38. sayının ruhunu biraz hafifletelim istedik. Tabii ki içeriği hafifletmeden. (Yaz ayları en çok tatil yapılan dönemse okunacak içeriğe de ayrılacak daha çok vakit yok mudur?) Her sayının kimliğini belirleyen mini dosyada konuya, bugünlerde olmak istediğimiz tek yer havalimanlarından başlayarak, lokasyonun beraberinde getirdiği giyim kültürü ile giriş yaptık. Pandemi sonrası ekonomik bir patlamanın bekleniyor oluşuna dair geçmiş krizlerden referansla güncel bir değerlendirmeye yer verdikten sonra ise dünya sarsılsa üretmekten vazgeçmeyen sanatçılar ile optimist ruh halimizi moda, ekonomi ve sanat başlıklarında korumuş olduk. Ses dalgaları ile evimizi dolduran ve yalnız hissettirmeyen podcast kozmosuna dair tarihsel bir inceleme de yine aynı şekilde içeriğe organik bir kontenjandan dahil oldu. Sadece “Dolce Vita” filminin algısıyla bile yaşamdan zevk almayı öğreten Federico Fellini’yi de bu sayıda anmasak olmazdı. Tasarım konusunda ise fikirleri ve realize ettikleriyle her daim pozitif bir frekans yayan Patricia Urquiola röportajından: “İlham havada yakalanan bir şey değil” sözünün bu sayıdan aklınızda yer eden cümlelerden biri olmasını diliyorum…