18. SAYI ÇIKTI
QP Türkiye’nin iki kapak alternatifi ile sunulan yeni sayısı satışa çıktı. Beraberinde SIHH gazetesi ve Jaeger-LeCoultre Polaris koleksiyoner eki olan 18. sayıya Mayıs’ın ikinci haftasına kadar seçkin kitabevlerinden ulaşabilirsiniz.
20. yüzyılın başında, sanatçıların, atölyelerindeki süjelerden ziyade sokakları resmetmeleriyle yeni bir döneme girilmişti. Ve bu değişimin başrolünde fotoğraf makinesi vardı. Sanatçıların çekip çalışma alanlarına taşıdıkları fotoğraflar sayesinde o yıllara ait resimlerde gördüğümüz fırça darbeleri, mükemmeliyetçilikten sıyrılıp sokağın gerçeklerine adapte olmuştu. Bunun gözüktüğü başlıca unsur da resimdeki ışıktı. Stüdyodaki kasvet yerine artık resimler gökyüzünden yansıyan tonlarla aydınlanıyordu.
Beni modern sanat tarihindeki dönüm noktaları arasında en çok etkileyen, işte bu gökyüzü nüansıdır. Ve tabloların aksettiği klasik hikayelerin değişip özgürleşmesini sağlayan bu ışık inkılabı, aslında insanoğlunun eskiden beri süregelen gök merakından kaynaklanır. Birkaç saniye içerisinde Galileo’nun teleskobundan Santos Dumont’un uçaklarına dek, bu teze pek çok örnek bulabiliriz. Özellikle bu iki ismi SIHH’te de pek çok kez duyunca, biz de yeni sayıda gökyüzüne bakmaya karar verdik. Kapağımızda da bu vesileyle L’Astronomo’ya yer verdik. (Dünyada bu saatin çekimini yapan ilk ekip oluşumuz, gökyüzü araştırmalarının ne denli ilgimizi çektiğini ispatlıyor sanırım.)
Panerai’nin bizim için Cenevre’den İstanbul’a yolculuğunu planladığı L’Astronomo, maison’un Ay fazı komplikasyonuna sahip ilk saati. İlk versiyonunun, Galileo’nun Günmerkezlilik teorisini (Dünya’nın Güneş’in etrafında döndüğünü) ispatlayışının 400. devri olan 2010’da tanıtılmasının ardından, gökbilimsel saat, bu kez ağ görünümlü iskelet kadranıyla ortaya çıktı. Klasik bir komplikasyonun böylesi ultra modern (ya da bir bakıma ultra teknolojik) bir görünüşle sunulması, bize de kablosuz internet çağından evvel her şeyi başlatan fiber optik kablo devrinin ilk yıllarını hatırlattı. Bu nostaljik çerçevede bir de astronotların uzaya götürdükleri dünyevi nesnelere, Sovyet uzay köpeklerinin başından geçenlere, teleskop tarihçesine ve Boeing uçaklarının geçmişine değindik. Anlayacağınız hep fütürist gözüken uzay işlerini irdelesek bile, biz bu sayıyı hazırlarken daha ‘geçmişsever’ bir mizacasahiptik. Nevzat Sayın’dan fütürist kentleri kaleme almasını rica ettiğimiz makalede, onun dahi bizim gibi geçmişe olan bağlılığı ortaya çıktı. Bakalım, teknoloji ekseninde siz hangi taraftasınız?
Fotoğraf, Faroe Adaları’nda Beran Toksöz tarafından Leica X-U ile çekilmiştir. Seyahat yazısını yeni sayıda sf. 116’da okuyabilirsiniz.
QP 18 Mart/Nisan 2018 Panerai L’Astronomo
QP 18 Mart/Nisan 2018 2. kapak
SIHH Gazetesi
Jaeger-LeCoultre Polaris koleksiyoner eki